ANKARA 2014
1
2
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
PROJE SAHİBİ
MEHMET BAYRAMOĞLU
TEMKODER YÖNETİM KURULU BAŞKANI
PROJE GENEL KOORDİNATÖRÜ
SAMİ YALDIZBAŞ
TEMKODER GENEL SEKRETERİ
HAZIRLAYAN
Prof. Dr. Ersin FADILLIOĞLU
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ
İNCELEYEN
Prof. Dr. UĞUR BAYSAL
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ
BASKI
Cem Veb Ofset Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti
Alınteri Bulvarı No 29 Ostim / İvedik / Yenimahalle / ANKARA
ISBN: 978-605-86215-1-0
Bu kitap TEMKODER (Elektromanyetik Kirliliği Önleme, Ölçme,
Araştırma ve Eğitim
Derneği) tarafından hazırlanmıştır.
Bu kitabın her hakkı saklıdır ve TEMKODER’e aittir. İlgili
kuruluştan izin almadan kitabın
tümü ya da bölümleri, mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt
ve başka şekillerde
çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz.
Bu kitap Tübitak 2223-d Türk Alman ikili işbirliği proje desteği
kapsamında hazırlanmıştır.
Bu kitapdaki veriler, projeyi hazırlayan ve uygulayan TEMKODER’in
“Elektromanyetik
Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı” kapsamında yapılan
tebliğler sonucu ortaya
çıkan verilerdir. Tebliğ içeriği tebliği veren bilim adamlarına
aittir. Bu veriler, projeyi
destekleyen Tübitak’ı hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
3
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ
.................................................................................................4
(Mehmet BAYRAMOĞLU)
AÇILIŞ
KONUŞMASI................................................................................
6
(Mehmet BAYRAMOĞLU)
ELEKTROMANYETİK KİRLİLİK
EPİDEMİYOLOJİSİ.................................... 10
(Prof . Dr. Said BODUR)
ELEKTROMANYETİK ALANLARIN (EMF) HÜCRE
DÜZEYİNDE
ETKİLERİ..........................................................................
28
(Prof . Dr. Ersin FADILLIOĞLU)
SÜREKSİZLİK İÇEREN SİNİR AĞLARI VE
ELEKTROMANYETİK
ETKİLERİ...............................................................
40
(Yrd . Doç .Dr. Enes YILMAZ)
CEP TELEFONLARININ ve BİLGİSAYARLARIN GÖZ
DOKULARINA
ETKİLERİ........................................................................
44
(Dr. Mehmet BALCI)
HALK SAĞLIĞI AÇISINDAN ELEKTROMANYETiK
ALANLAR ve CEP
TELEFONLARI............................................................
50
(Doç .Dr. Tevfik PINAR)
ELEKTROMANYETİK ENERJİ KULLANIMI VE SAĞLIK
ETKİLERİ.............................................................................................
68
(Doç .Dr. Selçuk ÇÖMLEKÇİ)
ELEKTROMANYETİK ALANLARIN ÖLÇÜMLERİ ve
DEĞERLENDİRİLMESİ...........................................................................
90
(Yrd . Doç . Dr. Ahmet TEŞNELİ)
EKLER...............................................................................................
114
4
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
ÖNSÖZ
TÜBİTAK desteği ile gerçekleştirdiğimiz “Elektromanyetik Alanların
İnsan Sağlığına
Etkileri” çalıştayında çok değerli bilim adamları değerli
görüşlerini açıkladılar. Başından
sonuna kadar çok verimli geçen çalıştay katılımcıların yoğun ilgisi
ile karşılaşıldı.
Yapılan çalıştayın bilim dünyasına, ülkemize ve milletimize yararlı
olmasını dilerim.
Elektromanyetik alanlar uzun zamandır halkımızın kafasında soru
işaretleri ile karşılanmaktadır.
Bu çalıştay ile kafalardaki soru işaretlerine yönelik bilim
adamlarımızın açıklamalarıyla
bir katkı sağlanmaya çalışıldı. Bununla birlikte belki daha çok
çalıştaylara
ve bilimsel çalışmalara ihtiyaç olduğu açıktır. Kablosuz iletişim
araçlarının her geçen
gün artış göstermesi bu konuda daha çok çalışılması gerektiğinin bir
göstergesidir.
Faaliyetlerimizi destek bulduğumuz ölçüde devam ettireceğimizin
bilinmesini isterim.
Bununla ilgili proje çağrılarına sürekli proje hazırlayarak sunma
gayreti içerisindeyiz.
Bu konuda tüm kurum ve kuruluşlarla paydaş olmaya açığız. Halkımız
için faydalı olan
çalışmaların içinde olduğumuzun bilinmesini isterim. Çalışma
konumuzla ilgili katkı
sağlayabilecek herkesi destek vermeye davet ediyorum.
Ülkemizde elektromanyetik alanlar ile ilgili düzenlemeleri Bilgi
Teknolojileri ve İletişim
Kurumu (BTK) tarafından çıkartılmaktadır. Bu düzenlemeler daha çok
kurulacak
kablosuz haberleşme araçları ile ilgili teknik konularda
düzenlemeleri kapsamaktadır.
Bilimsel çalışmalar arttıkça sağlık alanında da konu ile ilgili bir
düzenleme olacağı
ümidini taşımaktayım.
Bir sivil toplum örgütü olarak henüz ülkemizde AB standartlarında
STK örgütlenmesi5
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
ni benimseyen ve görüşlerine önem veren bir yönetim anlayışı
oluşmadığını üzülerek
söylemek istiyorum. Eğer AB standartlarında bir yaşam istiyorsak
devlet yönetimde
bulunanların sadece doğruyu biz biliriz anlayışından vazgeçerek
STK’lar ile ülkemiz
ve halkımız için daha iyiye daha güzele nasıl varırız bunu
tartışarak güç birliğinin sağlanması
ülkemiz yararına olacaktır.
Çalıştayı destekleyerek gerçekleşmesini sağlayan TÜBİTAK’a,
görüşlerini açıklayarak
aydınlanmamızı sağlayan değerli bilim adamlarımıza, onlarca
üniversiteden katılım
sağlayarak onurlandıran değerli hocalarımıza ve bilim adamlarımıza,
bu kitabın hazırlanmasında
emeği geçen değerli bilim adamı Prof. Dr. Ersin FADILLIOĞLU’na, bu
kitabın incelenmesine katkı sağlayan değerli dost ve bilim adamı
Prof. Dr. Uğur BAYSAL’a
çalıştayın organizasyonunu gerçekleştiren Genel Sekreterimiz Sami
YALDIZBAŞ’a
ve Genel Sekreter Yardımcımız Ahmet ULUDAĞ’a, bu kitabın
hazırlanmasında
ve tasarlanmasında emeği geçen Beytullah ÖZTÜRK’e teşekkür ederim.
Mehmet Bayramoğlu
Yönetim Kurulu Başkanı
TEMKODER
6
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
AÇILIŞ KONUŞMA SI
Mehmet BAYRAMOĞLU
Saygıdeğer bilim adamları ve kıymetli hocalarımız,
Değerli katılımcılar,
Değerli basın mensupları,
Bayanlar ve baylar Temkoder yönetim kurulu ve şahsım adına hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Tübitak desteğiyle organize ettiğimiz çalıştayımıza hoş geldiniz.
Değerli konuklar,
Bu gün buraya sık sık kamuoyunda adını duyduğumuz ve hakkında
sürekli
haber konusu yapılan elektromanyetik dalgalar acaba gelecekte
başımızın
belası mı yoksa herhangi bir sakıncası yok mudur bu konuda
değerli bilim adamlarımızın bilgilerinden istifade etmek için
toplandık.
Değerli katılımcılar,
Derneğimizle ilgili kısaca bilgi verecek olursam,
Temkoder, Mayıs 2010 yılında kurulmuştur. 300 üyesi vardır. 3 yılda
çok
başarılara imza attı ve yaptığı çalışmalarla kendisini ispat etti.
Baz istasyonu ve vericilerle ilgili Bilgi Teknolojileri ve İletişim
Kurumu
tarafından çıkartılan 21 Nisan 2011 tarihli yönetmelik için 14 madde
ile teklifte bulunulmuştur. Teklifini yaptığımız bu 14 maddeden 8
tanesi
yönetmelikte yer almıştır ve halen yönetmelik yürürlüktedir.
Teklifinde
Mehmet BAYRAMOĞLU
7
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
bulunduğumuz maddelerden bazılarını sizlere aktarmak istiyorum:
1. Elektromanyetik alan şiddeti ölçümü yapacak personelin eğitilerek
sertifikalandırılması. Sertifikasız kişilerin ölçüm yapmasının
engellenmesi.
UYGULAMAYA GEÇTİ
2. Kararlı ölçümler yapmayan uzak doğu menşeli cihazlarla ölçüm
yapılmasının
engellenmesi. UYGULAMAYA GEÇTİ
3. Ölçüm yetkisi verilecek kuruluşların bağımsız kuruluşlar
olmasının
zorunlu tutulması. UYGULAMAYA GEÇTİ
4. Sahada ölçüm yapmadan ölçüm raporu tanzim eden kuruluşların
önceki yıllardaki yapmış olduğu ölçümlerin iptal edilerek yeniden
başka kuruluşlara yaptırılması. UYGULAMAYA GEÇTİ
5. Bazı ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de elektromanyetik alan
şiddetinin
limit değerlerinin vatandaşımız yararına daha düşük olarak
belirlenmesi. UYGULAMAYA GEÇMEDİ
6. Baz istasyonları için verilen Güvenlik Sertifikasının baz
istasyonu
üzerine asılmaması durumunda cezai müeyyide getirilmesi. UYGULAMAYA
GEÇMEDİ
7. Ölçümler insan sağlığı için yapıldığından yetkilendirilen
kuruluşlar
ve firmalarda kalite ve uzmanlık aranmalıdır. Kuruluş amaçları
farklı
olan firmalara yetki verilmemelidir. UYGULAMAYA GEÇMEDİ
8. Güvenlik Sertifikasının teknik terimlerden uzak halkın
anlayabileceği
bir dilde yazılmalıdır. UYGULAMAYA GEÇMEDİ
Açılış Konuşması
8
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Değerli konuklar,
Derneğimiz, 110 okulda farkındalık seminerleri vererek 15.000
çocuğumuza
ulaşmıştır. Bu seminerler esnasında 5.000 öğrenciye anket
uygulanarak
farkındalık ölçülmüş ve araştırma raporu olarak yayınlanmıştır.
Bu araştırma raporu önünüzdeki dosyada sizlere sunulmuştur.
Aynı zamanda kütüphanelerimize, basın kuruluşlarına, üniversitelere,
Milli Eğitim Müdürlükleri ile Türkiye İstatistik Kurumuna dağıtımı
sağlanmıştır.
Bu farkındalık çalışmalarımıza seminerlerle devam etmekteyiz.
Diğer yandan bize ulaşan halkımızın şikâyetlerini dinleyerek çözüm
yolları bulmaya ve gerekiyorsa ölçüm yaparak yardımcı olmaya
çalışıyoruz.
Kıymetli katılımcılar,
Buradan basın aracılığıyla da duyurmuş olalım. Bir yandan bu
faaliyetlerimize
devam ederken bir yandan da proje çalışmalarımız
devam etmektedir. Dileyen üniversitelerimizle paydaş olabilir ve
proje geliştirebiliriz.
Son olarak yapılmasında faydalar bulunan şu tekliflerimizi kamuoyu
ile paylaşıyoruz.
Mehmet BAYRAMOĞLU
9
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
1. Cep telefonlarının SAR değerini kullanıcı satın almadan önce
görebilmesi için kutusunun üzerine yazdırılmalıdır.
2. Çocuklarımız için son derece tehlikeli olan bedava dakikaların
sınırlandırılması veya kaldırılması gereklidir.
3. Kamusal alanlardaki kablosuz internet için düzenleme
yapılmalıdır.
4. Okullarda “Elektromanyetik Kirlilik Kulübü” kurulmalıdır.
5. Cami minarelerindeki görsel kirlilik giderilmelidir.
6. Bu çalıştayı destekleyerek yapılmasını sağlayan Tübitak’a
hazırlık safhasında emek veren yönetim kurulu üyelerimize
ve oturumlarda verilecek sunumlarla kamuoyuna katkı sağlayacak
olan değerli bilim adamlarına ve çalıştayımıza teşrif
ederek katılan siz değerli misafirlerimize ve katılımcılarımıza
teşekkür eder çalıştayın hayırlı olmasını temenni ederim.
Açılış Konuşması
10
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
ELEKTROMA NYETİK KİRL İLİK EPİDEMİYOLO JİSİ
Prof. Dr. Said BODUR
Giriş
Elektromanyetik kirlilik (EMK) epidemiyolojisi, radyasyon fiziğinin
temel bilgilerini, bilinen radyasyon kaynaklı sağlık etkilerini,
radyasyonla ilgili epidemiyolojik yöntemleri, radyasyonla ilgili
epidemiyolojik
çalışmaların gözden geçirilmesini, risk kriterlemesini, risk
değerlendirmesini ve koruma ilkelerini kapsayan bir yelpazedeki
araştırma yöntemlerini içine alır. Epidemiyolojik yaklaşım, sağlıkla
ilgili
herhangi bir durumun toplum temelli olarak en azından kişi, yer ve
zaman
özelliklerine göre betimlenmesini ve konu ile ilgili risk
faktörlerini
yine toplum verilerine dayalı olarak ortaya koymayı içerir.
Epidemiyolojide bir konunun, temel olarak etken-çevre-konakçı
şeklindeki epidemiyolojik üçgen çerçevesinde ele alınması en temel
yaklaşımdır. EMK ile ilgili belirlenen sınır değerler genel olarak
termal
etkiye dayalı belirlendiğinden, kimyasal, biyolojik, genetik ve
psikolojik
etkileri değerlendirmekten uzaktır. Bir de ölçümlerin uzun süreler
için yapılmaması ve daha uzun dönemlerdeki etkileri gözlemleme
zorluğu gibi sebeplerle toplumdaki etkiler öncelikle ve yaygın
olarak
vaka-kontrol gibi retrospektif epidemiyolojik araştırmalarla ortay
konmaya
çalışılmaktadır. Bunun ötesinde kohort tipi araştırmalarla daha
kesin sonuçlara yönelinebilecektir. Daha ileri olarak da meselenin
çözümü
ile ilgili epidemiyolojik deneysel araştırmalar planlanır ve
uygulanır.
EMK için epidemiyolojik üçgen
Prof. Dr. Said BODUR
Balıkesir Üniversitesi
11
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Bazı EM kirlilik kaynakları:
• Elektrik akımı taşıyan yeraltı ve yerüstü elektrik hatları
• TV, bilgisayarlar, Radyo/Kasetçalar
• Elektrikli ev aletleri (Elektrikli süpürge, saç kurutma, traş
makinesi,
Çamaşır Makinesi, Blender, Kahve Makinesi, Bulaşık Makinesi,
Mutfak Robotu, Mikser, Elektrikli Fırın, Buzdolabı,
Vantilatör, Ütü, Elektrikli Isıtıcı, Klima, vb.)
• Mikro dalga fırınlar
• Radyo ve TV vericileri
• Telsiz haberleşme sistemleri
• Telefonlar (Kablosuz, Uydu, Cep telefonu)
• Hücresel telefon sistemleri ( GSM Baz istasyonları)
• Ofis malzemeleri (Fotokopi, Faks Makinesi, Floresan Lamba)
• Diğer (Pil Şarj Aleti, Matkap, Elektrikli Testere, Wi-fi
sistemler, vd.)
Etken
Üçgenin ilk ayağı ‘etken’dir. Burada etken elektromanyetik akı
(elektromanyetik alan, EMA) olup doğal ve yapay kaynaklardan
yayılır.
Konumuz yapay olan ELF-EHF bandındaki radyofrekans ve mikrodalga
radyasyondur. Etken olan elektrik alanlar V/m, manyetik akı
yoğunluğu
ise μT uluslararası birimi veya mG ile ifade edilir. Kısaca Güneş,
Yer
çekirdeği, Bazı uzak yıldızlar ve Atmosferik deşarj doğal EM
kaynakla-
Elektromanyetik Kirlilik
Epidemiyolojisi
12
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
rı oluştururken doğal olmayan EM kirlilik kaynaklarının bazıları
şöyle
özetlenebilir:
ICNIRP açıkladığı sınır değerler kısa dönemdeki etkiler göz
önünde bulundurarak belirlenmiştir. Daha önce yapılan bazı
araştırmalar,
baz istasyonlarının kısa erimde baş ağrısı, uyku bozukluğu gibi bazı
belirtilere yol açabildiğini ortaya koymuştur (Santini 2002,
Abdel-Rassoul
2007). Ancak uzun erimde ortaya çıkan kanser gibi etkileri inceleyen
az araştırma bulunmaktaydı (Eger 2004).
Konakçı
Üçgenin bir ayağı konak yani ‘konakçı=insan’dır. Burada insana
ait olup incelenen etkenle ilişkili özellikler ele alınmalıdır. Bu
özelliklerin
bir kısmı yaş, fizyolojik durum, genetik yatkınlık, immünolojik
durum,
meslek, mevcut hastalık, elektrikli araç kullanım durumu, süresi ve
benzeri gibi hususlardır. Herhangi bir doğal popülasyona kıyasla
görece
Prof. Dr. Said BODUR
Balıkesir Üniversitesi
13
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
risk altındaki kişilerden bazıları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
EMK riskinde olanlara örnekler:
• Baz istasyonu montaj ve bakımında çalışanlar
• Trafo işletme ve bakımında çalışanlar
• Server odalarında çalışanlar
• Enerji üreten tesislerde çalışanlar
• İndoor kapsama alanı bulunan plazalarda çalışanlar
• Baz istasyonu, enerji nakil hattı, televizyon-radyo vericisi,
trafo yakınında
bulunan evlerde oturanlar
• Tıbbi elektronik cihazlar kullananlar,
•
• Kablosuz ağlar, wi-fi bulunan yerlerde uzun süre vakit geçirenler,
En yüksek elektromanyetik etkilenim elektrik işlerinde
çalışanlardadır.
Doğal ortamlarda çalışan çiftçi, ormancı ve balıkçılarda ise
Elektromanyetik Kirlilik
Epidemiyolojisi
14
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
çok daha düşük bulunmuştur (Zaffanella ve Kalton 1998). 30 yaş
altında
EMAya maruz elektrikçi, telefon hatçıları, elektrik enerji çalışanı
erkeklerde
meme kanseri riski 6,0 kat fazladır (Demers 1991)
Çevre (yer-zaman)
Son ayak ise hem etkeni hem de kişiyi içinde barındıran yer ve
zamanı birlikte ifade eden ‘çevre’dir. Çevre değişkeni, içinde
yaşanılan
herhangi bir evin odası, banyo, mutfak gibi sıradan ortamı ifade
edebildiği
gibi AVM’leri, bazı eğlence merkezlerini, iş ortamını, sanayi
ortamını, EM kaynakların güzergâhını ve kaynağa yakınlığı ya da
bölgeleri, ülkeleri ifade edebilir. Bölgesel olarak elektromanyetik
kirliliği
belirlemek ve ciddi bir problemin olduğu bölgelerde bu kirliliği
uygun
yöntemlerle kontrol altına almak amacıyla elektromanyetik kirlilik
haritaları
oluşturulmaya başlanmaktadır.
Bir bölgenin haritası üzerinde CBS yardımı ile problem kaynaklarının
ortaya konulması, çözüm yollarının üretilmesi ve elektromanyetik
kirliliğin haritalar üzerinde gösterilmesini amaçlamaktadır.
Ölçümler
yapılarak farklı noktalardaki kirlilik düzeyleri belirlenmekte,
kirlilik
Prof. Dr. Said BODUR
Balıkesir Üniversitesi
15
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Elektromanyetik Kirlilik
Epidemiyolojisi
düzeyleri sınıflandırılarak farklı bir renk verilebilmekte böylece,
az, orta,
çok kirlilikteki alanlar belirlenip gelecekte bu alanlarda
uygulanacak önlem
çalışmalarının izlenmezine alt yapı oluşturulabilmektedir (Uygunol
ve Durduran
2009).
Çalışmalar EMA düzeylerinin ülkeler arasında farklılıklar
gösterdiğini, bunun uygun teknoloji kullanımı ile ilintili olduğunu
düşündürmektedir. Önemli bir saptama yaşam koşulları, meslek, yaş
grubu
ve ülkeler arasında EMK seviyelerinin farklılıklarına karşın
toplumun
büyük bir kısmının önemli derecede EMK etkisi altında olduğudur:
ABD’de toplumun % 14,3’ünün 24 saatlik ortalama maruziyeti
0,2 μT’dır. Toplumun % 6,3’ünün 0,3 μT, % 2,4’ünün 0,5 μT ve %
0,5’inin 1 μT etkilenim olduğu saptanmıştır. Toplumun % 25’i bir
saatini
0,4 μT’dan, % 9’u ise 0,8 μT’dan yüksek alanlarda geçirmektedir
(Zaffanella 1993; Zaffanella ve Kalton 1998). Taiwan’da çocukların
%7,3’ünün 0,3 μT ve % 5,4’ünün 0,4μT’dan fazla etkilenimi
bildirilmiş
(Li ve ark 2007), İspanya’da da kentsel alanda ölçümlerin %7,3’ü
ICNIRP’ın
referans değerlerinin üzerinde bulunmuştur (Paniagua ve ark
2007). Ankara’da yüksek gerilim hatları izdüşümündeki ortanca değer
0,9 μT bulunmuştur (Vaizoğlu ve ark 2007). İstanbul ve Ankara’nın
bazı
bölgelerinde yürütülen çalışmada halkın % 46,6’sı 3mG’un üzerinde
bulunmuştur
(Fırlarer ve ark 2007). Bursa’nın Nilüfer ilçesinde
gerçekleştirilmiş
kentsel EMA çalışması Türkiye’de ki elektromanyetik kirliliğin
bir- çok Avrupa ülkesinden daha fazla olduğunu göstermektedir (Pala
ve
ark 2007).
16
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Etkilenim, metropolitan alandaki konutlarda kasaba ve kırsal alana
göre daha fazladır. Eski yapılar, iş yerlerinin de bulunduğu binalar
ve enerji hatlarına yakın konutlarda etkilenim daha fazladır (Li ve
ark
2007). EMA etkilenimi en az gece, en fazla iş ortamındaki saatlerde
olmakta,
kısa süreli ve ani yüksek düzeyler, yerüstü ve yer altı elektrik
hatları yakınında yürümek ve elektrikli aletlere fazla yaklaşmakla
oluşmaktadır
(NIEHS 2002).
EMK maruziyeti ve sağlık
EMK ve sağlık ilişkisini araştıran çok sayıda makale olduğu
söylenebilir.
Bunlardan konularına göre seçilmiş çalışma sayılarına örnekler
verebiliriz:
Alzheimer’s disease 15 Immune system disorders 24
Autism 16 Increased blood pressure 31
Blood-brain barrier damage 33 Learning disabilities 25
Brain tumors 20 Leukemia 21
Depression 23 Loss of concentration 29
DNA damage 32 Lowered sperm counts 30
Fatigue 22 Memory loss 26
Headaches and migraines 28 Miscarriage 19
Heart disease 18 Parkinson’s disease 17
Hormonal imbalance 34 Sleep disorders and insomnia 27
Çocukluk kanserleri: Yüksek gerilim hattı kaynaklı EMA ile çocukluk
lösemileri ilişkisini 16 yaş altı çocuklarda 1999-2007 yılları
arasında
araştıran olgu-kontrol ve meta analiz çalışmalarında riskin 1,6-8,8
kat
arttığı gösterilmiştir (Tablo). Ölçü birimi cinsinden yatak
odalarında
Prof. Dr. Said BODUR
Balıkesir Üniversitesi
17
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Elektromanyetik Kirlilik
Epidemiyolojisi
manyetik alan seviyesi 0.4 μT ya da daha yüksek olanların 0.1 μT
altındakilerle
karşılaştırıldığında AML ve ALL için riskin 2.6-4.7 kat arttığı
saptanmıştır (Kabuto ve ark 2006). Gece boyunca 0,2 μT ve üstünde
akut
lösemi riski 3,2 kat artmaktadır (Schüz ve ark 2001). İngiltere ve
Galler’de
yapılmış bir çalışmada 0-14 yaş grubundaki 9700’ü lösemi olmak
üzere 29081 kanserli olgu ve aynı sayıda kontrol grubunda
yürütülmüştür.
Bu olgu-kontrol çalışmasında, lösemi açısından doğumlarındaki ev
adresleri yüksek gerilim hattına 200 metreden daha yakın olanların
600
metreden uzak olanlara göre 1,69 kat risk altında olduğu
bildirilmiştir.
(Draper ve ark 2005).
Tablo. Yüksek gerilim hattı kaynaklı EMA ile çocukluk lösemileri
ilişkisini
araştıran çalışma örnekleri
Yıl / ref Çalışma tipi Yaş grubu OR
Ahlbom ve diğ., 2000 Meta analiz 0-14 2,0
Draper ve diğ., 2005 Olgu/kontrol 0-14 5,5
Feizi ve Arabi, 2007 Olgu/kontrol 0-14 3,6 ve 8,8
Feychting ve diğ., 1993 Olgu/kontrol 0-15 3,8
Green ve diğ., 1999 Olgu/kontrol 0-14 4,5
Greenland ve diğ., 2000 Meta analiz 0-14 1,7
Schuz ve diğ., 2007 Meta analiz 0-16 1,9
Schüz ve diğ., 2001 Olgu/kontrol 0-15 4,67
Yetişkin kanserleri: EMA maruziyeti ile meme kanseri arasındaki
anlamlı ilişkiyi gösteren çalışmalar vardır (Kliukiene ve ark 2004).
Keza mesleki maruziyet ile meme kanseri riskinde artış olduğu
bulunmuştur
(McElroy ve ark 2007; Peplonska ve ark 2007). Benzer şekilde
Elektrik işçilerinde artmış lösemi riski gösterilmiştir (Bethwaite
ve ark
18
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
2001). Uzun süreli elektrikli battaniye kullanan kadınlarda ise
endometrium
kanseri görülme oranının % 36 daha fazla olduğu bildirilmiştir
(Abel ve ark 2007). 41 araştırmanın meta-analizinde İşyeri manyetik
alan maruziyeti beyin tümörü için %10, lösemi için %13’luk risk
artışı
gösterilmiştir (Kheifets 2008).
Belo Horizonte araştırması: Belo Horizonte, BM Nüfus Kriz Komitesi
tarafından 2007’de Latin Amerika’da yaşam kalitesinin en iyi ve
sağlık sistemi “çok iyi” kent seçilmiştir. Çalışmada 1996-2006
yıllarındaki
7191 kanser ölümünün yarısı, baz istasyonuna 100 metre ve daha
az mesafede yaşayanlarda gerçekleşmiştir. Kansere bağlı ölüm hızı,
kent
genelinde onbinde 32 iken baz istasyonuna 100 metre mesafede
yaşayanlarda
onbinde 43’tür (RO=1.35 kat fazla). Yazarlar, ihtiyat ilkesine
dikkat çekmiştir. (Tablo 1 ve Şekil 1) (Dode 2011) Gerçi çalışma
yöntem
bakımından ciddi sayılabilecek eleştiriler almıştır (Foster 2012)
Tablo. Kansere bağlı ölüm hızının baz istasyonuna olan mesafeye göre
değişimi
Mesafe
Ölüm
sayısı
Toplam
nüfus
Ölüm hızı
(onbinde)
Göreli
risk
<100 3569 821.890 43.42 1.35
<300 5950 1,602,869 37.12 1.15
<500 6724 1,934,032 34.76 1.08
<1000 7044 2,148,327 32.78 1.00
Prof. Dr. Said BODUR
Balıkesir Üniversitesi
19
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Elektromanyetik Kirlilik
Epidemiyolojisi
Şekil. Belo Horizonte’de baz istasyonuna olan mesafeye göre
kanserden
ölüm hızları (doz-cevap ilişkisi, 1996-2006.
Depresyon ve intihar: Yüksek enerji hatlarına yakın yaşayanlarda
uzak yaşayanlara göre ciddi depresyon riski 4,7-9,4 kat arttırdığı
bildirilmiştir
(Verkasalo ve ark 1997). Elektrikçiler ile iletim hattı çalışanları
ve 50 yaşından genç erkeklerde intihar riskinin daha fazla olduğu
bildirilmektedir
(VanWijngaarden ve ark 2000).
Alzheimer ve demans: Alzheimer hastalığı için de yüksek EMA
seviyesi risk oluşturmaktadır (Håkansson ve ark 2003). EMA’ın
birikim
etkisinin olduğu ve yıllık her 10 μT birikim etkileniminin bunama
riskini
% 5,7; Alzheimer Hastalığı riskini % 9,4 arttırdığı bildirilmiştir
(Röösli ve ark 2007).
Gebelik ve EMA: Artmış manyetik alan etkilenimi ile düşük riski
arasında ilişki bulunmuştur (RR= 1,8-2,2) (Li ve ark 2002). Yine EMA
ile doğumsal yemek borusu anomalileri arasında ilişki olduğu
bildirilmektedir
(Blaasaas ve ark 2003).
20
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Melatonin salınımı: EMA etkisinin önemli bir antioksidan ve doğal
anti kanser ajan olan melatoninin salgısına etkisinin olup olmadığı
tartışmalıdır. Manyetik alan etkisi ile melatonin konsantrasyonunda
azalma olduğu bildirilmiştir (Graham ve ark 1998; Touitou ve ark
2002;
Karasek ve ark 1998).
Davranış sorunları: Prenatal (da daha yüksek olmak üzere) ve
postnatal cep telefonu maruziyetinde davranış sorunları için OR
1.80(
(%95 CI 1.45, 2.23) (Divan 2008). 7 yaştaki 28,000 çocuk ve onların
anneleri incelenmiş, gebelik sırasında telefon kullananlar ama
kendileri
de kullanmayan çocukların davranış problem görülme ihtimali %40 daha
fazla. Hem gebelik sırasında annesi hem de kendisi telefon
kullananlarda
ise %50 daha fazladır.
Bağışıklık zaafı: 50 Hz manyetik alanın tümör hücrelerini yok
eden immun sistem doğal hücrelerinin etkinliğini azalttığı
gösterilmiştir
(Canseven ve ark 2006). İşçilerde 1 μT üzerinde ELF-MF maruziyeti
ile dolaşımda bulunan natural killer hücrelerin aktivitelerinde
düşüş
gözlenmiştir (Gobba 2009).
Diğerleri: Eklem ağrısı, sinirsel rahatsızlıklar ve üst solunum
yolu enfeksiyonları ile YGH’larına, 30 metreye kadar yakın yaşamak
arasında anlamlı ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Elhasoğlu
2006).
Baz istasyonların kötü etkilerine yönelik endişe ile özellikle baş
ağrısı
olmak üzere bir grup şikayet arasında istatistiksel olarak anlamlı
ilişki
bulunmuştur (Hutter 2006). Parkinson hastalarının mortalitesi ise
genel
popülasyondan 1,23 kat fazla (Sorahan 2007). Maruziyet olan köylerde
rapor edilen migren, baş ağrısı ve baş dönmesi sıklığı istatistiksel
Prof. Dr. Said BODUR
Balıkesir Üniversitesi
21
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Elektromanyetik Kirlilik
Epidemiyolojisi
olarak anlamlı düzeyde daha fazladır (Preece 2007).
Baz istasyonlarının kısa erimde baş ağrısı, uyku bozukluğu gibi
bazı belirtilere yol açabildiğini ortaya koymuştur. Ancak uzun
erimde ortaya
çıkan kanser gibi etkileri inceleyen araştırma çok azdır. Öte yandan
yukarıdaki çalışmaların bazı benzerlerinde EMK ile anılan sağlık
riskleri
arasında ilişki saptanmamıştır. Ancak risklere dikkat çekilmesi ve
ihtiyatlı
olunması açısından pozitif bulgular dikkatle izlenmelidir.
Sonuç
Kanıtların yeterince kesin olmayışı, risklerin kesin olarak
yokluğunun
kanıtı değildir. Bilinen riskli durumlar için ‘sakınma’, şüpheli ve
bilinmeyen durumlar için de ‘ihtiyat’ ilkesi benimsenmelidir. Daha
kesin
sonuçlar için toplum içi büyük çaplı ve uzun süreli epidemiyolojik
araştırmalara
olan ihtiyaç açıktır.
Kaynaklar
Elhasoğlu D. Elektromanyetik kirliliğin zararlı etkileri. Adana:
Çukurova
Üniversitesi (YL tezi); 2006.
Preece AW, Georgiou AG, Dunn EJ, Farrow SC. 2007. Health response
of two communities to military antennae in Cyprus. Occup Environ Med
64:402-408.
Abdel-Rassoul, G., et al., Neurobehavioral effects among inhabitants
around
mobile phone base stations. Neurotoxicology, 2007. 28(2): p.
434-440.
Ahlbom, A., Day, N., Feychting, M., Roman, £, Skinner, J.,
Dockerty, J., Linet, M., McBride, M., Michaelis, J., Olsen, J.H.,
Tynes, T.,
Verkasalo, P.K., (2000) A pooled analysis of magnetic fields and
childhood
22
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
leukaemia, British Journal of Cancer, 83(5), 692-698
Bethwaite, P., Cook, A., Kennedy, J., Pearce, N. (2001) Acute
leukemia in
electrical workers: a New Zealand case-control study. Cancer Causes
Control,
12(8), 683-9.
Blaasaas KG, Tynes T, Lie RT. (2003) Residence near power lines and
the
risk of birth defects. Epidemiology, 14(1): 95-8.
Demers PA, Thomas DB, Rosenblatt KA, et al. Occupational Exposure to
Electromagnetic Fields and Breast Cancer in Men. Am. J. Epidemiol.
(1991)
134 (4): 340-347.
Dode, A.C., et al., Mortality by neoplasia and cellular telephone
base stations
in the Belo Horizonte municipality, Minas Gerais state, Brazil.
Science
of the Total Environment, 2011. 409(19): p. 3649-3665.
Draper, G„ Vincent, T, Kroll, M.E„ Swanson, J., (2005) Childhood
cancer in
relation to distance from high voltage power lines in England and
Wales: a
case-control study, BMJ, 330:1290-1295.
Eger, H., et al., Einfluss der räumlichen Nähe von Mobil funksende
anlagen auf die Krebsinzidenz. Umwelt-Medizin-Gesellschaft, 2004.
17(4):
p. 326-335.
Feizi, A.A., Arabi, M.A., (2007) Acute childhood leukemias and
exposure to
magnetic fields generated by high voltage overhead power lines-a
risk factor
in Iran, Asian Pac J Cancer Prev, 8( 1 ):.69-72.
Feychting M., Ahlbom A.,(1993) Magnetic fields and cancer in
children residing
near Swedish high- voltage power lines. Am J Epidemiol 138,467-81.
Fırlarer, A., Tepeçam, S., Özden, S., Canseven Kurşun, A., Seyhan,
N.,
Prof. Dr. Said BODUR
Balıkesir Üniversitesi
23
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Elektromanyetik Kirlilik
Epidemiyolojisi
(2007) YGH ELF-MF Ölçüm Sonuçlan: Uluslararası Yaklaşımlar,
Türkiye’deki
Durum ve GNRK’nın Önerileri, 19. Ulusal Biyofizik Kongresi Konferans
ve Bildiri Özetleri Kitabı, 10.
Green LM, MillerAB, Villeneuve PJ, et al., (1999) A case-control
study of
childhood leukemia in southern Ontario, Canada, and exposure to
magnetic
fields in residences, IntJ Cancer, 82:161-70.
Greenland S, Sheppard AR, Kaune WT, et al., (2000) A pooled analysis
of
magnetic fields, wire codes, and childhood leukemia. Epidemiology,
11:624-
34.
Hâkansson, N., Johansen, P., Floderus, B. (2003) Neurodegenerative
disease in welders and other workers exposed to high levels of
magnetic
fields. Epidemiology, 14:420-26.
Kabuto M., Nitta H., Yamamoto S., Yamaguchi N., Akiba S., Honda Y.,
et
al. (2006) Childhood leukemia and magnetic fields in Japan: a
case-control
study of childhood leukemia and residential power-frequency magnetic
fields
in Japan, IntJ Cancer, 119(3),643-50.
Kliukiene J., Tynes T., Andersen A., (2004) Residential and
occupational
exposures to 50-Hz magnetic fields and breast cancer in women: a
population-
based study. Am J Epidemiol, 1;159(9):852-61.
Li, C, Mezei, G., Sung, F.C., Silva, M., Chen, P.C., Lee, P.C.,
Chen, L.M.,
(2007) Survey of residential extremely-low-frequency magnetic field
exposure
among children in Taiwan, Environment International, 33:233-238.
Lowenthal, R.M., Tuck, D.M., Bray, I.C., (2007) Residential exposure
to
electric power transmission lines and risk of lymphoproliferative
and mye24
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
loproliferative disorders: a case-control study, Intern Med
J,37(9):614-619.
National Institute of Environmental Health Sciences, (2002) Electric
and Magnetic Fields Associated with the Use of Electric Power,
http-J/
www.niehs.nih.gov/health/topics/agents/emf/docs/emf2002. Pdf
(erişim:
27/03/2008).
Pala, K., Türkkan, A., Sinmaz,V., (2007) Bursa İlinin Nilüfer
İlçesinde
Elektromanyetik Kirlilik, XI. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi Kongre
Kitabı,
231.
Röösli, M., Lörtscher, M., Egger, M., Pfluger, D., Schreier, N.,
Lörtscher,
E, Locher, P., Spoerri, A., Minder, C. (2007) Mortality from
neurodegenerative
disease and exposure to extremely low-frequency magnetic fields:
31 years of observations on Swiss railway employees.
Neuroepidemiology,
28(4):197-206.
Abel, EL, Hendrix, SL, McNeeley, GS., O’Leary, ES.,
Mossavar-Rahmani,
Y., Johnson, SR., Kruger, M. (2007) Use of electric blankets and
association
with prevalence of endometrial cancer, EurJ Cancer
Prev,16(3),243-50.
Canseven, AG., Seyhan, N., Mirshahidi, S., Imir, T., (2006)
Suppression of
natural killer cell activity on Candida stellatoidea by a 50 Hz
magnetic field.
Electromagn Biol Med25 (2): 79 - 85.
Graham, C., Cook, M.R., Riffle, D.W., Gerkovich, M.M., Cohen, H.D.
(1998) Nocturnal melatonin levels in human volunteers exposed to
intermittent
60 Hz magnetic fields. Bioelectromagnetics, 17 (4):263- 273.
Karasek, M., Woldanska-Okonska, M., Czernicki, J., Zylinska, K.,
Swietoslawski,
J. (1998) Chronic exposure to 2,9 mT, 40Hz magnetic field reduces
Prof. Dr. Said BODUR
Balıkesir Üniversitesi
25
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
melatonin concentrations in humans, Journal of Pineal Research,
25(4)240-
244.
Li, D.K., Odouli, Ft., Wi, S., Janevic, T, Golditch, I., Bracken, T.
D., Senior,
FT., Rankin, FT, İriye, FT (2002) A Population-Based Prospective
Cohort
Study of Personal Exposure to Magnetic Fields during Pregnancy and
the
Risk of Miscarriage, Epidemiology, 13(1): 9-20.
McElroy, JA, Egan, KM., Titus-Ernstoff, L, Anderson, HA.,
Trentham-Dietz,
A, Hampton, JM., Newcomb, PA. (2007) Occupational Exposure to
Electromagnetic
Field and Breast Cancer Risk in a Large, Population-Based,
Case-Control Study in the United States, J Occup Environ Med, 49
(3): 266
- 274.
Verkasalo, P.K., Kaprio, J., Varjonen, J., Romanov, K, Heikkila, K,
Koskenvuo,
M. (1997) Magnetic fields of transmission lines and depression, Am J
Epidemiol, Dec 15; 146(12):1037-45.
Paniagua, J.M., Jiménez, A., Rufo, M., Gutiérrez, J.A., Gómez, FJ.,
Antolín.
A., (2007) Exposure to extremely low frequency magnetic fields in an
urban
area, Radiat Environ Biophys, 46:69-76.
Santini, R., et al., Enquête sur la santé de riverains de stations
relais de
téléphonie mobile : I/Incidences de la distance et du sexe. Pathol
Biol, 2002.
50: p. 369-73.
Schüz J, Svendsen AL, Linet MS, et al. (2007) Nighttime exposure to
electromagnetic
fields and childhood leukemia: an extended pooled analysis, Am
J Epidemiol, 166:263-9.
Schüz, J., Grigat, J.P., Brinkmann, K., Michaelis, J., (2001)
Residential
Elektromanyetik Kirlilik
Epidemiyolojisi
26
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
magnetic fields as a risk factor for childhood acute leukaemia:
results from
a German population-based case-control study, IntJ Cancer, 91
(5),728-735.
Touitou, Y., Lambrozo, J., Camus, F., Charbuy, H. (2002) Magnetic
fields
and the melatonin hypothesis: a study of workers chronically exposed
to
50-Hz magnetic fields, Am J Physiol Regul Integr Comp Physiol, 284
(6):
1529-1535.
Uygunol O, Durduran SS. GSM baz istasyonlarında elektromanyetik
kirlilik
haritalarının coğrafi bilgi sistemi (cbs) yardımıyla oluşturulması;
Konya
örneği. 12. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, 1115
Mayıs 2009,
Ankara.
Vaizoğlu, S. A, Göçgeldi, E, Tekbaş, Ö.F., Güler, Ç., (2007) Bir
Büyükşehir
Belediyesi sınırları içinde yüksek gerilim hatlarına bağlı düşük
frekanslı
elektromanyetik kirlilik düzeylerinin incelenmesi. XI. Ulusal Halk
Sağlığı
Kongresi Kongre Kitabı, 229.
Van Wijngaarden, E., Savitz, D.A., Kleckner, R.C., Cai, J., Loomis,
D.
(2000) Exposure to electromagnetic fields and suicide among electric
utility
workers: a nested case-control study, Occup Environ Med,
57(4):258-63.
Zaffanella, L. (1993) Survey of residential magnetic field sources,
Volume
1: Goals, Results and Conclusions. EPRI Report No. TR-102759. Palo
Alto,
CA:Electric Power Research Institute, 1-224.
Zaffanella, L.E., Kalton, G.W. (1998) Survey of Personal Magnetic
Field
Exposure Phase II: 1000- Person Survey EMFRAPID Program Engineering
Project 6. Oak Ridge, TN: Lockheed Martin Energy Systems, Inc.
Divan HA, Kheifets L, Obel C, Olsen J. 2008. Prenatal and postnatal
exposure
to cell phone use and behavioral problems in children. Epidemiology
Prof. Dr. Said BODUR
Balıkesir Üniversitesi
27
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
19:523-529.
Kheifets L, Monroe J, Vergara X, Mezei G, Afifi AA. Occupational
electromagnetic
fields and leukemia and brain cancer: an update to two
meta-analyses.
J Occup Environ Med 2008;50(6):677-88.
Gobba et al. Natural killer Cell Activity Decreases in Workers
Occupationally
Exposed to Extremely Low Frequency Magnetic Fields Exceeding 1
MicroT. In J Immunopathol Pharmacol. 2009 Oct-Dec, 22(4):1059-66.
Hutter HP, Moshammer H, Wallner P, Kundi M. 2006. Subjective
symptoms,
sleeping problems, and cognitive performance in subjects living near
mobile phone base stations. Occup Environ Med 63:307-313.
Sorahan T, Kheifets L. Mortality from Alzheimer’s, motor neurone and
Parkinson’s
disease in relation to magnetic field exposure: findings from the
study of UK electricity generation and transmission workers,
1973-2004.
Occup Environ Med. 2007[Epub ahead of print]
Elektromanyetik Kirlilik
Epidemiyolojisi
28
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
ELEKTROMA NYETİK ALA NLAR IN (EMF)
HÜCRE DÜZEYİNDE ETKİLERİ
Prof. Dr. Ersin FADILL IOĞLU
Elektromanyetik (EM) alan ilgili çalışma sayısının binleri
geçmektedir.
Hücre düzeyinden sistem analizlerine kadar birçok
Şekil 1. a. Elektromanyetik alan ve hücre konulu çalışmaların
sayısı, b.
EM alanine hasar yapma etkisi konusunda yapılan çalışmaların sayısı.
Prof. Dr. Ersin FADILLIOĞLU
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
29
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
fizyolojik olayı değiştirip değiştiremediğini test eden çalışmalar
bir çok
bilimsel soruyu cevaplamanın yanında yeni sorular da oluşturuyor. EM
ile oluşan hücre, doku veya organ hasarı ilgili birçok çalışma ile
karşılaşıyoruz.
Şekil 2. EM alan ile aksiyon
potansiyel konusunda yapılan çalışmaların sayısı.
Hücre düzeyinde elektriksel aktiviteler üzerine etkileri de EM’nin
etkisini
inceleme açısından ilgi çekmiştir. Bu çalışmalar açısından en
önemli değişikliklerin beyin aktivitesi ve dolayısı ile nöronal
aktivite
üzerine olanları dikkat çekmektedir. Temel itibariyle hücre
düzeyindeki
etkiler içerisinde elektrofizyolojik etkilere bakmakta fayda var.
Ayrıca bu etkiler ile birlikte hücre zarında olan değişikliklerden
bahsetmek
gerekmektedir. Ancak hücre içinde olan etkiler ve bir dizi sinyal
iletim sistemine aEitl ekmtreokmaanniyzemka laalraınnın etkilerinden
söz etmemiz
hücreye etkileri
• Hücrenin elektriksel ak vitesine
– Aksiyon potansiyel
– İyon kanalları
• Hücre zarı proteinlerine
– Reseptör
– İyon kanalları
• Hücre içi sinyal ile m sistemine
– Sinyal yolakları
– Nitrik oksit
– Oksida f sistem
– Apopitosis
“Elekt omanyet k Alanların İ nsan Sağlığına Etkileri” Çalıştayı
24 N isan 2014 - Ankara
gerekmektedir. Uyarılabilen hücrelerimiz özellikle nöronlarımız
etkile-
Elektromanyetik Alanların (EMF)
Hücre Düzeyinde Etkileri
30
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
nebilecek mesafede bir EM alan maruziyetine uğruyorlar. Çünkü
telefonla
konuşurken direk bu cihazları kulağımıza değdiriyoruz ve aslında
şunu yapıyoruz: eğer 10 dakika konuşursak bu süre boyunca periferal
sinir sisteminden fasiyal siniri, trigeminal siniri ve
vestibulkoklear siniri
direk EM alan etkisine maruz bırakmış oluyoruz. İşitme gibi görme
gibi reseptör hücreleri periferal yerleşimleri dolayısı ile
elektriksel aktivitelerinin
bozulması açısından direk hedef olmaktadırlar. Hücre aksiyon
potansiyeli üzerine etkileri incelendiğinde ne yönde etkilenmeler
olduğuna
bakan çalışmalar şunları göstermiştir: özellikle aksiyon
potansiyelin
frekansının ve latent sürenin değişmesi ile olan uyarılabilen
hücrelerde
gözlemlenen değişikliklerdir.
Elektromanye k alanın
hücreye etkileri
• Hücrenin elektriksel ak vitesine
– Aksiyon potansiyel
– İyon kanalları
• Hücre zarı proteinlerine
– Reseptör
– İyon kanalları
• Hücre içi sinyal ile m sistemine
– Sinyal yolakları
– Nitrik oksit
– Oksida f sistem
– Apopitosis
“Elekt omanyet k Alanların İ nsan Sağlığına Etkileri” Çalıştayı
24 N isan 2014 - Ankara
Şekil 3. Hücre düzeyinde EM alanın muhtemel etkileri.
Hücrede olan elektriksel aktiviteler mV düzeyinde ve her biri ancak
bir
kaç mSn sürmektedir. Bunun oluşmasında hücre içine veya hücre dışına
geçen iyonlar neden olmaktadır. Sodyum iyonunun kendine ait iyon
Prof. Dr. Ersin FADILLIOĞLU
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
31
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
kanallarından hücre içine geçişi hücrenin dinlenim halinden yani
negatif
durumdan pozitife geçmesine ve potasyum iyonun hücrenin içinden
kendine ait iyon kanallarından dışarı çıkması hücrenin yeniden
pozitiften
dinlenim potansiyeli olan negatife dönmesini sağlar. Bu değişime
bazen
kalsiyum iyonunun eşlik ettiği hücrelerde vardır. EMF işte bu
iyonların
geçişini etkileyebilmektedir. Bu şekilde iyon kanallarında olan
etkilenme
dolayısı ile hücrenin elektriksel durumunu da bozabilmekte ya da
değişmesini
etkileyebilmektedir. Ama burada karşı bir soru akla geliyor: Protein
yapısındaki iyon kanalları nasıl etkileniyor, hücre zarında yer alan
bu
proteinlerde EMF ne tür değişikliklere yol açıyor, hücre zarı
proteinleri
etkileniyor ise reseptör düzeyinde ne tür etkiler oluyor ve sinyal
iletim
sistemi bundan etkileniyor mu? Sinir hücreleri reseptör sayısını
değiştirerek
nöronal plastisite diye adlandırdığımız sinir hücrelerinin öğrenmesi
sürecinde bu etkiler görülebilir. Nöronal plastisite ile reseptör
sayısında
değişme yanında sinir hücrelerinin birbirleri arasında yaptığı ve
iletişimlerini
sağlayan sinapsların sayısında ve özelliklerinde olan değişiklikler
EM alanın etkisi ile nasıl olmaktadır? Yapılan çalışmalarda EM
alanın bu
konuda ilgisi olduğunu göstermektedir. İşte burada en önemli olay
sinirsel
gelişimini tamamlamayan çocuklarımız açısından önem arz ediyor.
Yaşamanın ilk 5-6 yılı bizim için nöronal gelişim için belki en
stratejik
dönemdir ve bu dönemde sinir sisteminde olan değişiklikler kalıcı
değişiklikler
olarak karşımıza çıkıyor.
Diğer bir konu hücrenin içinde neler olduğudur. Birçok araştırmacı
özellikle
EM alanın toksik etkileriyle ilgili çalışmalar yapılmış ve hangi
düzeyde
etkilenmenin güvenli olduğu sorusunun cevaplanması gerekiyor.
Elektromanyetik Alanların (EMF)
Hücre Düzeyinde Etkileri
32
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
2 watt/kg başına güvenli olduğu bildirilmiş ve 2 nin altında
uygulanan
deney modellerinde hayvan çalışmaları bize bu düzeyin doğru
belirlenen
bir düzey olduğu kanısını vermektedir. Yapılan araştırmalarda toksik
etkinin
2’nin altında gerçekten az olduğu gösterilmiş. Çalışmalar arasında
özellikle sinyol yollarına ve gen transkripsiyonuna etkisi sonucu
oluşan
toksik etkiler dikkat çekmektedir. Özellikle bazı mediatörler nitrik
oksit
gibi, oksidatif stres parametreleri gibi etkilenen parametreler
çıkıyor. Bu
etkilenmeler açısından nöronların ya da diğer bütün hücrelerin
etkilendiğini
söyleyebiliriz.
Birde dikkatimizi çeken apopitoz ve bu sürecin aktif hale gelmesi
var.
Apoptoz aslında hücrelerin normal döngüleri içinde gerçekleşen bir
süreç.
Ama bu sürecin hızlanması veya erken aktive olması ile
karşılaşılabilmektedir.
Bu süreçte karşımızdaki soru hücre niye apoptoza doğru
bu şekilde erken girmektedir. Eğer apopitoz süreci hızlanıyorsa o
zaman
erken hücre kayıpları ile karşı karşıya kalındığını söyleyebiliriz.
Şekil 4. Bir sinir hücresinden alınan aksiyon potansiyel kaydı
örneği
Prof. Dr. Ersin FADILLIOĞLU
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
33
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
EEG kayıtları ile sinir hücrelerinin toplam kayıtlarının hücre
dışından
toplam alınan elektriksel aktiviteler olarak görebiliyoruz. Ancak bu
kayıtlar
ile sadece bir sinir hücresinin kaydı yerine sinir hücrelerinin
birlikte
etkilerini görmüş oluruz. Tek bir aksiyon potansiyelde olan
değişikliği
vermese de bize sinir hücrelerinde muhtemel değişiklikleri hakkında
bir
fikir vermektedir. EM alan özellikle sinir sistemine ve EEG
değişikliklerine
etkisi incelenen bir bulgudur. Uyarılmış potansiyellerin
amplitüdlerinde
değişiklikler tespit edilmiştir. Fakat bu işte az önceki aklımızdaki
soruyu cevaplamıyor. Hücrede ne oluyor açıklamıyor, çünkü hücre
kendi
başına bir sinir hücresi olarak ne tür etkilere maruz kalmaktadır.
mV düzeyinde
olan bu etkiler sodyum ve potasyum iyon geçirgenliklerinde olan
değişiklikler ile gözlemlenmektedir. Aslında EMF özellikle cep
telefonu
dozunda oluşan etkileri ile ilgili yumuşakça nöronlarında çalışma
yapılmış.
İnsana sinir hücresinden farklı olmasına rağmen genel özellikler
açısından
ve aksiyon potansiyeli oluşma prensibi açısından uymaktadır. Bu
çalışmada EMF latent dönemi değiştirdiği gösterilmiş. Ayrıca EMF’nin
sinir hücresindeki etkilerinin kalıcı etkiler olduğu görülmektedir.
Bunlardan
en önemlisi iyon kanalları üzerine olan değişikliklerdir. EMF ile
aksiyon
potansiyel üzerinde gerçekten bir değişiklikle karşı karşıyayız. Ve
bir başka şey de biz ilk hücreyi uyarıyoruz ve hücrenin uyarılmasını
bir
süre sonra adaptasyon ile karşılaşa biliyoruz ki bu olmasını
geciktirmektir.
Ve buradan da şu şey aklımıza geliyor ki özellikle epileptik
nöbetler,
epileptik nöbetlerdeki en önemli sorun eşik değerin geçilmesindeki
kolaylıktır.
İki ihtimalle eşik değeri geçmede kolaylık vardır. Ya sizin uyarınız
çok güçlüdür eşik değeri geçecek güçlülüktedir ya da bizim eşik
Elektromanyetik Alanların (EMF)
Hücre Düzeyinde Etkileri
34
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
değerimiz gerçekten azalmıştır ve bu yüzden de ufacık bir uyaran
bile
epileptik nöbetlerin oluşmasına neden olabilir. Uyarılmanın
alışılması
dediğimiz hadise bir uyaran sonrası bir başka uyarana karşı direnç
olmasıdır.
Aksiyon potansiyellerin oluşmasını güçleşmesi direnç gibi bir
durumun
oluşmasını sağlamaktadır. İşte burada bizim açımızdan da bir risk
karşımıza çıkıyor. Bir başka şey ise frekansla ilgili etkileridir.
Şekilde
görülen aksiyon potansiyelerin frekansını yani sayısını EMF
uygulaması
değiştirmiştir. İyon kanallarıyla ilgili acaba neler var diye
baktıklarında
bunla ilgili araştırma yapan araştırmacılar bunun ilgili bir
bozuklukları
akıllara getirmektedir. Fakat bulabildikleri şimdiye kadar en
belirgin deneysel
sonuç kalsiyum ve potasyum kanallarının etkilenmesidir. Kalsiyum
geçirgenliğindeki değişiklikle ilgili çalışmalar hala ciddi miktarda
ilgi bekliyor, orası açık bir konu gerçekten buraya ilgilenecek
araştırıcılar
güzel bilgiler elde edeceklerdir. Şimdi konuşmamın başında
belirttiğim
telefonu kulağımıza getiriyoruz burada o yüzden işitme nasıl
etkileniyor.
Kulağımız işte iç kulakta bulunan koklear bölge, işte burada koklear
sinirimizden
merkezi sinir sistemimizdeki temporal bölgeye bilgi aktarılıyor
ve koklear sinirimiz EMF açısından çok yakın etkileşmeye maruz
kalmaktadır. Yapılan intraoperatif bir çalışmada ameliyat sırasında
koklear
sinire (8. Kranial sinire) bir uyarılma ve kayıt alıyorlar. EMF 5
dakika
uygulanıyor. EMF uyguladıkları ve uygulamadıkları arasında amplitüd
ve latents bakımından fark görüyorlar. Bu çalışma insan çalışmaları
açısından gerçekten kliniğe ait en önemli delillerden bir tanesidir.
Aynı
ekip daha sonra bunu bluetooth ile yapıyorlar ve bluetooth ile
yaptıklarında
buradaki bulguları bulmuyorlar, buradaki değişikleri görmüyorlar.
Elektriksel bir düzeyde etkileşimin büyük çoğunluğunun termal
etkiden
Prof. Dr. Ersin FADILLIOĞLU
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
35
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
kaynaklandığını görüyoruz. Bir başka çalışmada fasiyal sinirle
ilgili çalışılıyor.
Fasiyal sinirdeki etkileşimin büyük çoğunluğunun termal etkiden
kaynaklandığını gösteriyorlar. O bölgeden direkt sıcaklık artışı
etkiliyor
ve her bir derecelik sıcaklık artışı sinir sisteminde değişikliklere
yol açıyor.
Kan beyin bariyerinde değişik bunlardan biridir. Bu şekilde kan
beyin
bariyerinin değişmesi yine nörotoksisite açısından önemli bir
hadisedir.
Çünkü kan beyin bariyerindeki bozukluklar dolaşımda bulunan
nöronlar içindeki toksik maddelerin kolaylıkla sinir hücrelerine
ulaşmasını
sağlayacaktır. Evet nörotoksisite açısından yapılan çalışmalarda
bazı
parametrelerde hücre içi bazı belirteçler olarak cFos ve GPAP
gösterilmiş
ki bunlar aynı zamanda hücre içi kalsiyum artışıyla da ilişkili
olduğu da
gösterilmiştir. Bir başka sonuç olarak da beyin aktivitesinde
belirli bir
artış olduğudur. Bunun da yine aynı şekilde nöbet geçirme ihtimalini
artırdığını
söylemişler. Burada yapılan farklı dozlardaki uygulamalar 1-1,5
watt/kg arasında ve sonuçta hangi basamakta nasıl etkilediğini
görüyoruz.
Normalde kortexte daha fazla etkileşme göstermişler. Özelliklee
hipokampus
bizim için önemli bir yer. Hipokampus limbik sistemin bir
parçası ve şu an size anlatılan her yeni bilgi için önce hipokampus
üzerinden
işlemekteyiz. Yani belleğinize kaydetmedne önce hipokampusu
bu iş için kullanırız. Yani hipokampus bizim için önemli bir yerde
duruyor.
Ve burada bir etkileme aynı şekilde az önce bahsettiğimiz cFos ve
GPAP toksisite belirteçlerinin arttığını göstermişler. İşte bu
limbik sistemin
tam beynin iç kısmındaki kısa görüntüsü ve hipokampus bunun en
önemli parçalarından bir tanesi hipokampus niye önemli özellikle
öğrenme
için sürekli bilgilerin karşılıklı alındığı ve sonra da merkeze
aktarıldığı
yer bir geçiş noktası aslında ve bizim geçmişteki ve daha önceki
aso-
Elektromanyetik Alanların (EMF)
Hücre Düzeyinde Etkileri
36
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
siye bilgi bölgemiz diyelim ikincil alanlardan bilgileri
kıyasladığımız ve
sonunda tamam ben bunu öğreneyim diye kayıtlarımıza gönderdiğimiz
yerler buralardır. Pekiştirme için kullandığımız bölge ve bu
bölgedeki en
önemli nörotransmitterler glutamat ve glutamatta NMDA reseptörü
dediğimiz
bir iyon kanalını kullanıyor ki bu iyon kanalı kalsiyum kanalıdır ve
buradaki yapılan çalışmalarda NMDA nın etkilendiğine yönelik
bulgular
var. Özellikle NMDA reseptörünün etkilendiğine yönelik. Yine aynı
şekilde
hipokampusta bir başka nörotransmit bahsedebiliriz ki nitrik oksit,
nitrik oksit önemli bir nörotransmitterdir. Limbik sistemde bulunur
ve
öğrenme mekanizmasının bir parçasıdır. Nitrik oksidin etkilendiği
sistemler
mekanizmalar burayı etkileyecektir. Ve yine buralarla ilgili
hipokampustaki
nitrik oksit mekanizmasının etkilendiğine yönelik bulgu ve
bilgi henüz yok, fakat şunu biliyoruz ki glutaminaljik deşarjla NMDA
reseptörü etkilediği zaman aynı zamanda nitrik oksit salgısını da
başlatıyor.
Ve bu iki mekanizma beraber çalışıyor ve bunların etkilenmesi de
aynı şekilde öğrenmeyi etkilediğini gösteriyor. İşte bunun üzerine
fareler
üzerine bir çalışmadan bahis edeceğim: EMF’nin akut ve kronik
etkilerine
bakmışlar, akut ve kronik etkilerine bakınca objeleri tanıma
becerisini
araştırmışlar ve bunun bozulduğunu göstermişler. Ve kalsiyum
bağlayan
proteinlerin özellikle etkilendiğini düşünüyorlar araştırmacılar.
Peki hipokampusun
az önce size bahsettiğim hipokampusun CA1 bölgesindeki
piramidal hücre kaybını özellikle 28 gün uygulanan EMF uygulaması
ile
olduğunu bu çalışmada göstermişler. Gene aynı şekilde biz bazı
bilgileri
duygu durumumuza göre aktarırız. Yani bizi çok mutlu eden bir şeyi
ya
da üzen bir şeyi unutmayız ve bu tür bilgi aktarımına emonsiyonel
bir
hafıza oluşturuyoruz. Ve burada 15 dakikalık tek dozluk bir uygulama
Prof. Dr. Ersin FADILLIOĞLU
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
37
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
yapıyorlar 900 MHz ve SAR: 6 W/kg). Farklı yaşlarda sıçanlar
kullanıyorlar:
6 haftalık genç ve 12 aylık yaşlı grubu oluşturuyor. Ve biraz önceki
toksik belirteçlere bakmışlar ve beyinde yine bazı sitokinlere
bakmışlar
ve kortikosterona bakmışlar. Stres ile artan hormonlarımız ve aynı
zamanda emonsiyonel hafıza ile ilgilidir. Şimdi burada tabiî ki
yapılan bu
çalışma model yaşlı ve genç beyindeki etkileşimi gösterme adına
yapılıyor.
Fakat karşımıza biraz önce söylediğim gibi kan- beyin bariyerini
değiştiryor mu diye baktığımız zaman gerçekten bu bariyer deiştiği
zaman
kandaki bulunan her maddenin rahatlıkla beyin hücrelerine nöronlara
ulaşabilecektir. Buda toksik etkiyi artırabilecektir. Biraz önce
söylediğim
gibi her santigrat değişimdeki artış sonuçta da o bölgedeki kan
beyin
bariyerinin değişmesine yol açabilecek ki ancak cep telefonları bunu
termal
etkiyle yapabiliyor. Bunların dışında cihazların non-termal etkiyle
de geçirgenliği değiştirdiğine yönelik bulgular göstermişler.
Protein sentezi etkileniyor mu sorusunun cevabı: evet. Özellikle gen
ekspresyonu ve spesifik bir protein sentezini uyardığını
göstermişler.
DNA’yı etkileyebilecek güçte bir etkileşim ile mi karşı karşıyayız?
Şimdiki
buraya kadarki şeylerde anlattıklarım aslında hücrenin dış
kısmındaydı
hatta tam içerisine girmedik ya hücre zarındayız ya iyon
kanallarındayız.
EMF’nin promotor bölgeleri etkileyebildiğini göstermişler
ve DNA hasarını başlatabildiğini ve bunlardan en güzel örneklerden
bir
tanesi ısı şok proteinlerinde (HSP) olan değişikliklerdir. Yani
stres zamanında
hücrede salgılanan proteinlerde HSP de artış tespit edilmiş. Ve
elektromanyetik alan uygulaması ve DNA da HSP artışını sağlayarak
sinyal
iletim yolaklarını etkiliyor. Gene aynı şekilde EMF’ler reaktif
oksijen
Elektromanyetik Alanların (EMF)
Hücre Düzeyinde Etkileri
38
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
türlerinin (ROS) yapını arttırarak etki edebiliyor. Fakat şu
aralardaki
EMF (özellikle çok düşük frekanslı)
– Biyolojik sinyal yolaklarında etkisi
• NF-kB,
• Sitokin sentezi
• Hücre proliferasyonu
• iNOS ve eNOS upregülasyon à NO
• COX-2 ekspresyonunda azalma
“Elekt omanyet k Alanların İ nsan Sağlığına Etkileri” Çalıştayı
24 N isan 2014 - Ankara
bilgiler boş, bunlar cevaplanması gereken sorular bilimsel olarak bu
konularda
araştırmaların yapılmasına ihtiyaç var. Ve farklı enzim
aktivitelerinin
etkilendiğini görüyoruz mesela sodyum potasyum ATPaz. Bu
pompa nöronlarda en fazla enerji kullanan ve en çok çalışan
pompadır.
Elektromanyetik alan etkileşimlerinde sitokrom oksidazlar gibi
enzimlerde
de etkilenme söz konusu.
Şekil 5. Elektromanyetik alanın düşük frekansda hücreye etkileri.
Peki EM alanların faydalı etkilerinden bahsedebilir miyiz?
Fizyolojik
bazı etkilerden, yani patolojik etki oluşturmadan yaptıkları etkiler
nelerdir?
Bu tür etkilerine de yönelik birçok çalışmadan bahsedilmektedir.
Düşük frekanslarda bazı yolakları aktive edebiliyor. Bu yolakların
aktive
olması o hücre için istediğimiz bir şey olabilir. Çünkü sorun çözme
adına
Prof. Dr. Ersin FADILLIOĞLU
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
39
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
yardımcı olacak NFkB gibi, sitokin sentezi gibi hücre
proliferasyonunun
uyarılması gibi ve nitrik oksit sentezini uyaran enzimlerin upregule
olması daha fazla üretilmesi gibi ve bir başka da gene prostoglandin
lökotrien
ya da araşidonik asit metabolizmasının en önemli enzimlerinden
COX2 enziminin ekspresyonunda azalma olması gibi işte bu yolaklar
baktığımız zaman NFkB den tutun da nitrik sentez yolaklarına kadar
hepsinin temel hedefi aslında DNA da bir protein sentezini başlatmak
ya da durdurmak ya da kolaylaştırmasıdır. Karşımıza transcripsiyonel
faktörler olarak EMF’nin etilerini düşünmek geliyor. Ve
transkripsiyonel
faktörlerden MAP kinaz, JNK, ERK, P38 yolaklarında özellikle EM
alandan etkilendiğini gösterilmiş adımlar vardır. Peki o zaman bu
yolakta
bir şeyler oluyor ve bundan bir etkileşme söz konusu ve bu da bütün
hücreler açısından bizim karşımıza çıkan bir soru işareti. O zaman
bu
tedavi amacıyla kullanılabilir. Bu da karşımıza çıkıyor ve bununla
ilgili
önemli çalışmalar da var. Örnek olarak osteoblastik aktiviteyi
arttıran
çalışmaları sayabiliriz. İnflamasyonun bazı bölgede belirli düzeyde
artmasını
istiyorsak bu EMF uygulaması ile sağlanabilir. Toksik dozda zararlı
olan bir EMF uygulaması farklı bir dozda tedavi edici olabilecektir.
Eğer apopitotik bir süreci etkiliyorsa bunu kanser hücrelerinin
apoptotik
sürecini arttırmaya yönelik kullanabilir miyiz? Ya da bir ilaç bu
ilacı bir
kenetlemenin içine koysak ve bizim ulaştıracağımız EM etkiyle bu
paket
tümör bölgesinde açılsa işte buna yönelik tıp alanında yapılan
çalışmalar
bu amaçla da kullanılabilir.
Elektromanyetik Alanların (EMF)
Hücre Düzeyinde Etkileri
40
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Süreksiz lik İçe ren Sini r Ağları ve
Elekt romanyetik Etki leri
Yrd. Doç. Dr. Enes Yı lmaz
Bu konuşmada, matematiksel sinir bilimindeki yeni modellerden:
hücre fonksiyonları ve insan beyninin yapısı ile birçok benzerlik
gösteren
yapay sinir ağlarından ve elektronik devreler yardımıyla hücrelerin
fonksiyonlarından bahsedilmektedir. Bu ağlar örüntülerin
sınıflandırılması,
çağrışımlı bellekler, görüntü işleme, sinyal işleme ve optimizasyon
problemlerindeki geniş uygulamalarından dolayı incelenmektedir.
Bu uygulamalar önemli bir şekilde ağların dinamik davranışlarına
bağlıdır.
Dinamikler süreksiz diferensiyel denklemler: genel tipteki parçalı
sabit argumanlı diferensiyel denklemler, ve hem sabit zamanlı
itmeler
ve parçalı sabit arguman, ile gösterilmiştir. Ayrıca, söz konusu
olan uygulamalara
örnek teşkil eden modellerin tartışması yapılmıştır. Ayrıca,
Matematiksel sinir bilimi, doğadaki karmaşık sinir sistemlerinin
dinamiklerini
anlamak için kullanılan matematiksel ve hesaplama teknikleri
içeren uygulamalı matematiğin yeni bir dalıdır. Bu alanın yukarıda
bahsedilen
birçok alanda uygulaması olduğundan bilim adamların, özellikle,
Yrd. Doç. Dr. Enes YILMAZ
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
41
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
matematikçilerin ilgisini çekmektedir.
1952`de Alan Hodgkin ve Andrew Huxley lineer olmayan adi
diferansiyel denklemleri kullanarak aksiyon potansiyelinin
matematiksel
modelini buldu. Bu çalışmaları ile 1963’te Fizyoloji ve Tıp Nobel
Ödülü’nü aldılar. Bu bilim adamları, Plymouth Deniz Biyolojisi
Laboratuvarında
yaptıkları çalışmalarında mürekkep balığının “dev aksonunu”
kullandı. 1960’lı yıllarda Wilfrid Rall’ın dendritik ağacın kablo
modelini
bulması matematiksel sinir bilimde kayda değer bir diğer gelişmeydi.
Rall ikili kısmi diferansiyel denklemler yardımıyla, sinir
hücresinin
zar potansiyelinin yerel iletkenlik değişimine (snaptik girdi) bağlı
olarak
dendritik dallar boyunca nasıl yayıldığını bulmuştur. Bu ve bunun
gibi
birçok örnekler Matematikçilere ilham kaynağı olmuş ve olmaya devam
etmektedir.
Biz bu konuşmada, süreksizlik içeren farklı diferansiyel denklem
çeşitlerini kullanarak yeni sinir ağları modellerinden bahsedeceğiz.
Bu yaklaşım sayesinde beyinin yapısını daha gerçekçi
anlayabileceğimizi
düşünüyoruz. Tabi ki, aynısı olmayacaktır ama gerçek sinir
hücresiyle
birçok benzerlikler olacaktır. Bir sinir hücresinden diğerine
iletilen
sinyaller her zaman dentritler sayesinde sürekli bir şekilde
aktarılmaz,
atlamalar olur. Bu atlamalara “impals” diyoruz. Dolayısıyla atlama
olan
Süreksizlik İçeren Sinir Ağları
ve Elektromanyetik Etkileri
42
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
bir dinamik davranışı bildiğimiz diferansiyel denklemler ile
modelleyemeyiz.
Yeni bir tip diferansiyel denkleme ihtiyacımız vardır. Biz bu tip
diferansiyel denkleme impalsif diferansiyel denklemler diyoruz.
Karşımıza
çıkan birçok simülasyonda bu atlamaları görebiliriz.
Sinir Hücresi
Son olarak, sinir hücrelerinde meydana gelen elektromanyetik
dalgaların etkisini daha gerçekçi bir yaklaşım ile ortaya koyacağız.
Matematikte küçük değişikliklerin büyük etkileri olduğu
bilindiğinden,
elektromanyetik dalgaların etkisinin “t” zaman geçtiğinde insan
sağlığına
etkilerinin olabileceğini konuşacağız. Mesela yukarıda bahsedilen
atlamaları bir anten olarak düşünüp bahsettiğimiz süreksizlik içeren
diferansiyel
denklemler yardımıyla modelleye biliriz. Çünkü, sinir hücresinde
akson da meydana gelen iyonlaşmadan dolayı elektriksel dönüşüm
Yrd. Doç. Dr. Enes YILMAZ
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
43
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
oluyor ve dolayısıyla elektromanyetik dalga oluşuyor. Daha ayrıntılı
şu
şekilde açıklayabiliriz: Bir sinir hücresinde oluşan sinyalin
diğerine iletilmesi
için akson boyunca ilerlemesi gerekir. Sinir hücreleri bu işlevi
aksiyon potansiyeli olarak adlandırılan elektriksel itmelerle yerine
getirir.
Bu itmeler, bir ip boyunca ilerleyen bir dalga gibi sinir lifleri
boyunca
ilerler. Bu, akson zarındaki elektrikle yüklü iyonların geçmesine
izin
vermek üzere açılıp kapanabilen sodyum (Na+) ve potasyum (K+) iyon
kanalları sayesinde gerçekleşir.
Sonuç olarak, süreksizlik içeren diferansiyel denklemler
yardımıylagerçekçi
modellere ulaşabilir ve sağlığımızı kontrol edebiliriz.
Kaynakça
[1] E. Yılmaz, Sinirlerde Gizlenen Matematik, Bilim ve Teknik
Dergisi,
Kasım 2012.
[2] M. Akhmet, E. Yılmaz, Neural Networks with Discontinuous/Impact
Activations, Springer New York, 2014.
Süreksizlik İçeren Sinir Ağları
ve Elektromanyetik Etkileri
44
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
CEP TELEFONLAR ININ ve BİLGİSAYARLAR IN
GÖZ DOKULAR INA ETKİLERİ
Dr. Mehmet BAL CI
İnsan sağlığı üzerine etkileriyle ilgili çalışmalar,aynı frekans
grubundaki
radarlarla başlamıştır. Radyasyonun insan sağlığına zararsız
olduğunu
gösteren ilk çalışmaların sonuçları, bazı üretici firmaların
desteğinden
dolayı sonradan şüphe ile karşılanmıştır. Mikrodalga grubu
radyasyonun
(cep telefonu frekasını da bu grup içerisindedir)göze etkileri ile
ilgili ilk
deneysel çalışmalarda, tek veya tekrarlayan dozlarda, iyonize
radyasyona
benzer özelliklerde katarakt oluşturduğu gözlenmiştir.
Elektromanyetik Radyasyonun Göze Etkileri
Kornea: tekli veya gruplar halinde endotel kaybı, epitel hasarı,
korneal
ödem, İris: Damar geçirgenliğinde artış ve ödem, Lens: Katarakta
kadar
gidebilen değişiklikler,(vakuolizasyon,veziküler, granüler
oluşumlar),
post./ant.subkapsüler katarakt. Retina: retinal hücrelerinde yıkım,
chorioretinal
skar,retinal ödem.
Katarakt gelişimi: Saatler veya günler içerisinde posterior/anterior
subkapsüler
(ön ve arka subkapsüler) katarakt geliştiği, ilk lezyonların küçük
granüller veya veziküller, küçük boşluklar veya küçük kütleler
olabildiği
saptanmıştır.
Katarakt mekanizması:
Dr. Mehmet BALCI
Dr. A. Yurtaslan Onkoloji Hastanesi
45
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Önce sadece ısıl etkiye bağlı olduğu düşünüldü (koagulasyon
kataraktı).
Mikrodalga sonrası askorbik asid(AA) seviyesinde düşme, (Merola &
Kinosithas) yine mikrodalga sonrası askorbik asit ve glutatyon
düzeyinde
düşme (Richardson ve ark.) gibi heriki değişiklik de ısıl etkiye
bağlandı.
İlk olarak Carpenter(1977) ısıl etkinin gerekli ama yeterli
olmadığını
söyledi. Baillie(1979); ısıl etkiye bağlı koagülasyon kataraktı ile,
geç dönemde gelişen opasitelerin farklı olduğunu, 2.sinin metabolik
bozukluklarla birlikte olduğunu gösterdi.
Mikrodalga sonrası glutatyon düzeyinde düşme ile beraber peptidase
aktivitesinde
ki değişiklikler gösterildi, (Bernat 1985) Mikrodalga sonrası
korneal değişikliklerin termal etkiden kaynaklanmadığı (Kues H,
1985)
gösterilmiş, non-ısıl etkiye vurgu yapılmıştır.
Bilgisayar Etkileri
computer vision syndrome (CVS) (bilgisayara bakma sendromu)
Baş ve göz ağrıları, göz yorgunluğu, kuruluk ve batma hissi,
sulanma,
kanlanma, odaklanma güçlüğü semptomları ile bilinen bir sendromdur.
Yakın çalışma mesafesi, ekrandan kaynaklanan ışık ve ısıya maruziyet
başlıca etkenler olarak düşünülürken, ışık ve ısıyla birlikte daha
pek çok
risk faktörü tesbit edilmiştir. Bunlar; ekrandan (resim tüpü)
yayılan X
(Röntgen) ışınları, morötesi (ultraviolet), kızılaltı (infrared)
ışınlar, VLF,
ULF, ve ELF (çok düşük ve pek çok düşük frekanslı) elektromanyetik
radyasyon, statik elektrik yükleri, akustik gürültü (ultrason,
infrason),
elektronik devre elemanlarından havaya yayılan kimyasallar
(polichlori-
Cep Telefonlarının ve Bilgisayarların
Göz Dokularına Etkileri
46
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
nated biphenils), v.b. olarak tanımlanmaktadırlar.
Reaktif oksijen türlerinin eliminasyonu tablosu
Şekilde oksijenden enerji elde edilirken oluşan yan ürünler (reaktif
oksijen
türleri)(RO T) ve bunların zararsız hale getirilmesi görülmektedir.
Oluşan yan ürünler iyonize ürünler olup, belli moleküller tarafından
(antioksidan sistem) zararsız moleküllere dönüştürülmektedir. Bu
sistem
hücre içinde bir denge halindedir. Hücre içinde aşırı üretim ve/veya
dışardan
gelebilecek etkilerle ROT miktarı artabilir ve hücre yıkımına yol
açabilir. Başlıca reaktif oksijen türleri: O-
2, H2O2, ONOO-, NO dur.
Lipit (hücre zarında yoğun olarak bulunur) peroksidasyonunun son
ürü-
Dr. Mehmet BALCI
Dr. A. Yurtaslan Onkoloji Hastanesi
47
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
nü olan Malondialdehit (MDA) ise lipid oksidasyonun göstergesi
olarak
kullanılmaktadır.
Süperoksit dismutaz (SOD), glutatyon peroksidaz (GSH-Px) ve katalaz
(CAT) antioksidan olarak görev yapan başlıca enzimlerdir. Ayrıca C
ve
E vitamini gibi bazı moleküllerinde antioksidan etkileri olduğu
bilinmektedir.
Son zamanlarda yapılan çalışmalarda cep telefonları v.b cihazlardan
yayılan radyasyonun göz ve diğer vücut dokuları üzerinde
oxidan/antioksidan
parametreler üzerine etkileri gösterilmiş ve bazı moleküllerin
koruyucu etkileri saptanmıştır. Özgüner ve ark. ile Solokovic ve
ark.
melatonin ve CAPE (caffeic acid phenethyl ester) nin cep telefonu
radyasyonunun
etkilerine karşı koruyucu olduğunu göstermişlerdir.
Yaptığımız iki çalışma ile elektromanyetik radyasyonun (EMR )
göz dokularındaki antioksidan enzim sistemi üzerine etkileri olduğu
gösterilmiştir.
1: Balci M, Devrim E, Durak I. Effects of mobile phones on oxidant/
antioxidant balance in cornea and lens of rats. Curr Eye Res. 2007
Jan;32(1):21-5.
2: Balci M, Namuslu M, Devrim E, Durak I. Effects of computer
monitor-
emitted radiation on oxidant/antioxidant balance in cornea and lens
from rats. Mol Vis.2009 Dec 2;15:2521-5.
Bu iki çalışmada cep telefonlarının ve tüplü bilgisayar ekranlarının
yaydığı
dalgaların kornea ve lens dokularında oksidan/antioksidan denge
üzerinde neden olduğu değişiklikler ile C vitamininin olası koruyucu
Cep Telefonlarının ve Bilgisayarların
Göz Dokularına Etkileri
48
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
etkilerinin araştırılması amaçlandı.
GEREÇ ve YÖNTEM 1(cep telefonu çalışma grubu)
10’ar adet rattan oluşan 4 grup
1.grup: sadece cep tel. grubu
2.grup: cep tel.+C vit. grubu
3.grup: sadece C vit. grubu
4.grup: kontrol grubu
Cep tel. grubu 4 hafta süre ile radyasyona maruz bırakıldı. 1
saat/gün cep
tel arandı, diğer zamanlar stand-by konumunda.
2. ve 3. gruba hayvan başına 250 mg/kg/gün dozunda c vit. oral
yoldan
(içme suyuna katılarak) verildi.
GEREÇ ve YÖNTEM 2 (bilgisayar çalışması)
10’ar adet rattan oluşan 4 grup
1.grup: sadece bilgisayar grubu
2.grup: bilgisayar+C vit. grubu
3.grup: sadece C vit. grubu
4.grup: kontrol grubu
İlk iki grup 12 sat/gün bilgisayar radyasyonuna maruz bırakıldı.
Son iki grup kontrol için kullanıldı
2. ve 3. gruba 250 mg/kg/gün oral C vit. Verildi.
Dr. Mehmet BALCI
Dr. A. Yurtaslan Onkoloji Hastanesi
49
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Sonuç olarak;
En belirgin değişiklikler kornea dokusunda cep telefon grubunda
görülmüştür.
MDA düzeyinde çok belirgin artış,CAT aktivitesinde belirgin
artış,SOD aktivitesinde belirgin düşme tesbit edilmiştir.
Lens dokusunda ; cep telefon grubunda MDA düzeyinde ve CAT
aktivitesinde
belirgin artış saptanmıştır.antioksidan sistem değişiklikleri EMR
nun oksidatif stres oluşturduğunu göstermektedir.
Bu moleküler düzeydeki değişikliklerin uzun dönemde hücre kaybı
oluşturarak daha kalıcı ve gözle görülür patolojiler oluşturabilmesi
olasıdır.
Yorum:
Her iki durumda da besine C vitamin ilavesi ile değerlerin normal
düzeylerine
gerilediği görülmüştür. Bundan da C vitamini veya başka
antioksidanların
(melatonin, caffeic acid phenethyl ester,ellagic acid v.b) EMR
zararlarına karşı koruyucu olabileceği düşünülmeli midir ?. Ayrıca
teknolojiyi
kullanma konusunda nasıl bir tutum takınmalıyız ?.
ÖNERİLER
-LCD ekranlarda EMR tüplü ekranlardan daha düşük olduğu için önemi
azalmış görünüyor,
-Cep telefonlarında ise korunma yöntemleri önem kazanmaktadır.Mümkün
olduğu kadar kısa süreli ve kulaktan uzaklaştırarak mümkünse
kulaklıkla
kullanmak,
-Uyku sırasında yatak odamızdan çıkarmak ,veya uçak modu ile
kullanmak
Cep Telefonlarının ve Bilgisayarların
Göz Dokularına Etkileri
50
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
HAL K SAĞL IĞI AÇISINDAN ELEKTROMA NYETiK
ALA NLAR ve CEP TELEFONLAR I
Doç. Dr. Tevfik PINAR
Yirminci yüzyıl, elektriğe dayalı teknolojik uygulamaların patlama
çağı
oldu. Bu uygulamalar aynı zamanda elektromanyetik alanlar (EMF) ü-
retti. Bu gelişme sürerek 21. yüzyıl teknolojik inovasyon çağı
oldu. Neredeyse
tüm yaşam alanlarımız EMF ile sarılıdır ve her gün değişik
kaynaklardan
bunlara maruz kalmaktayız.
Doğal kaynaklardan: Dünyanın manyetik alanı ve görünen ışık,
infrared
ve ultraviyole frekanslarını içeren güneş ışınları.
Evlerimizde: Mikrodalga fırınlar, saç kurutma makineleri, elektrik
kabloları,
uzaktan kontrol cihazları, vs.
İşyerimizde: Bilgisayar ekranları, endüstriyel elektrikli fırınlar,
elektrikli
motorlar, güvenlik sistemleri.
Sokakta: Enerji hatları, radyofrekans iletişim antenleri, elektrikli
tren ve
tramvay kabloları, kablosuz network’ler. Hava alanları, mağaza,
süpermarket
ve kütüphane gibi yerlerdeki güvenlik kapıları, kontrol
sistemleri…
Doç. Dr. Tevfik PINAR
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
51
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Teknoloji, yaşamımızın daha sağlıklı daha müreffeh ve daha güvenli
olması imkanlarını sunmakta, yaşam kalitemizi yükselten ekonomik ve
sosyal gelişimimiz için önemli katkılarda bulunmaktadır. Bu nedenle
artık
yaşamımızdan çıkmaları da pek mümkün görünmemektedir.
ELEKTROMA NYETİK ALA NLAR
Elektromanyetik alanlar, dalga boyları yüzlerce metre olan düşük
frekanslı
elektrik temin hattı, trilyon metre ile ölçülen dalga boyuna sahip
radyo ve görünür ışık frekanslarına ve tıbbi X-ışınlarına kadar
geniş bir
yelpazeyi kapsar.
İyonize EMF, kimyasal bağları kırar, iyon oluşturur ve maddede
radikal
değişikliklere neden olur. Non-iyonize radyasyon, kimyasal bağları
kıramaz,
ancak ısıya neden olur. Elektromanyetik alanlar hertz ile ölçülen
osilasyonlarına göre tanımlanırlar. Frekans, bir saniyedeki
eletromanyetik
alan dalgalanımının (osilasyon) sayısını ifade eden hertz (Hz)
cinsinden
ölçülür. 1 megahertz (MHz), bir saniyede 1 milyon kez osilasyon
demektir.
Halk Sağlığı Açısından
Elektromanyetik Alanlar
52
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Günlük yaşamımızdan örnekler:
Prizler 50 Hz (saniyede 50 kez osilasyon) ve
Radyo dalgaları kullanan mobil telefonlar 900 MHz (saniyede
900 milyon kez osilasyon)
Elektromanyetik spektrum kullanım alanına göre değişik parçalara
ayrılır:
Infrared aralığı –– TV uzaktan kumanda için kullanılır
Mikrodalga aralığı –– Pişirme için
Radyofrekans (RF) dalgaları –– Radyo ve televizyonlara sinyal
taşır.
Aşırı düşük frekanslar (ELF) –– Ev aletlerimizin güç kaynağını
oluştururlar.
CEP TELEFONLAR I
En yaygın EMF maruziyeti, günümüzde en hızlı gelişen iletişim
alanında,
özellikle mobil telefonlarla olmaktadır. Sağladığı yararlar
nedeniyle
insanların yaşamlarına severek aldıkları mobil telefonlar özel bir
EMF
kaynağıdır. 2005 yılında Dünyada 1.8 milyar kişinin mobil telefonu
kullandığı tahmin ediliyor. Bu 1920 yılının Dünya nüfusuna
denktir.
Günümüzde bu rakamın 4.6 milyar (WHO) ya da bazılarına göre 6
milyar
civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Doç. Dr. Tevfik PINAR
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
53
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Mobil telefonlar, telefon network’ü ile iletişim kurabilmek için
dü-
şük-güçlü radyo-frekans (RF) (450-2700 MHz; pik güç= 0.1-2 Watt)
elektromanyetik alanlar (EMF) yayarlar.
Mobil telefon teknolojisi iki yolla EMF üretir:
1. Şehirlerimizin, yollarımızın çevresinde yerleştirilen baz
istasyonları
ile
2. Bizim konuşmalarımızı istasyona gönderen telefonlarımızın kendisi
aracılığı ile
Bütün yararlarının yanısıra, elektromanyetik alanların sağlık
üzerine etkisi
konusunda ciddi tedirginlikler vardır. International Agency for
Research
on Cancer (IARC), radyo-frekans elektromanyetik alanları şüpheli
(possibly) karsinojen (2B) olarak sınıflandırmaktadır (2002).
Bu fiziksel etkenin oluşturduğu riskleri tam olarak anlamak ve
güvenlik
standartları geliştirmek için bilimsel çalışmalara ihtiyaç vardır.
Ancak bu
alanda araştırma yapmanın kendine özgü zorlukları bulunmaktadır. Bu
zorluklar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Yapılacak Araştırmaların Zorlukları
– Çevresel etkenlere uzun süre düşük dozda maruziyetin sağlık
üzerindeki
etkilerini araştırmak çok uzun zaman gerektirir.
– Non-iyonize elektromanyetik alanın sağlık etkilerini araştıran
bilim
insanları muazzam genişlikte (statik elektrik ve manyetik alandan
tetrahertz
aralığında frekanslarla elektromanyetik alanlara) bir
elektromanyetik
spektrumla uğraşmak ve belirli genişlikteki ölçüm alanlarının her
Halk Sağlığı Açısından
Elektromanyetik Alanlar
54
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
birinin etkisini araştırmak zorundadırlar.
– İnsan organizmasının karmaşıklığı ile uğraşmak zorundadırlar. Bu
iki
sistemin etkileşim yollarının sayısı ve doğası, bu gün için sadece
tahmin
edilebilir düzeydedir.
Henüz çok yeni sayılabilecek bu araştırmaların yaklaşım ve
tekniklerinin
farklılığı da sorun oluşturabilir.
– En yaygın sorunlardan biri, değişik araştırma gruplarının
kendilerine
özgü yaklaşım, deneysel tasarım, yöntem, laboratuar olanakları ve
laboratuar
uygulamalarının olmasıdır. Bu durum çalışmaları ve sonuçlarını
birbirlerinden farklı hale getirmektedir.
– RF maruziyetine bağlı bir çok hastalığın latent periyodu uzundur.
– Araştırılacak etkinin erken safhalarını saptamak zordur.
– Sonuçların tekrarlanabilir olması gerekir, ancak bunu yapabilmek
zaman,
insan gücü gerektirir, maliyetlidir ve bu nedenle de uygulanması
oldukça zordur.
– Çalışmaların sonuçlarının doğruluğunun onaylanabilmesi için
tekrarlanabilmesi
gerekir.
– Tek bir çalışmanın sonucu yeterli değildir.
– İleri teknoloji ekipman gerektirmektedir.
– Etik sorunlar mevcuttur
– Çalışmanın yayınlanması ve diğer araştırmacıların eleştirilerine
sunulması
gerekir.
Doç. Dr. Tevfik PINAR
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
55
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Ayrıca, bu alanda çıkarları bulunan dinamik sosyal ve politik
güçler, muazzam
paydaşlar, araştırma grupları; bölgesel, ulusal ve uluslararası dü-
zeyde politika üretenler, politikacılar, hükümetler ve düzenleme
yapan
kuruluşlar, sağlık profesyonelleri, sanayiciler, yatırımcılar,
meslek kuruluşları,
sendikalar, pazarlama profesyonelleri, EMF oluşturan aletleri
kullananlar, hastalar, modern medya, vs vardır.
BU ALA NDAKİ BİLİMSEL ÇAL IŞMALAR
Gereksiz duplikasyonlardan kaçınmak ve yapılan çalışmaların önceden
yapılanların üzerine yapıldığından emin olmak için koordineli ve
ortak
çalışmalara ihtiyaç vardır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1996
yılında, halkın
EMF’lere maruziyetinin hızla arttığını, bu durumun halkta gerginliğe
ve spekulasyonlara neden olduğunu saptamış ve RF ve ELF (Extremely
Low Frequency) alanların sağlığa potansiyel zararlarını
değerlendirmek
ve yeni çalışmalara yardım etmek için Uluslararası EMF Projesini
başlatmıştır.
Bu alanda dünyada yapılmış çalışmaları değerlendirerek 2007
yılında EMF maruziyet limitleri belirlemiştir.
DSÖ, bilimsel literatürde 0-100 KHz arasındaki frekansların (ELF)
biyolojik
sistemler üzerine etkilerini araştıran çalışmaları değerlendirmiş
ve kitap olarak yayınlamıştır (Extremely Low Frequency Fields
Environmental
Health Criteria Publication No: 230 ILO, ICNIRP, WHO, 2007.)
DSÖ, bu alanda literatürde bulunan bilimsel çalışmaları analiz
ederken;
1. Bazı eksiklikleri bulunan çalışmaları “sınırlı (limited)” olarak
2. Büyük yöntem hataları bulunan çalışmaları ise “Uygunsuz
(inedequa-
Halk Sağlığı Açısından
Elektromanyetik Alanlar
56
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
te)” olarak değerlendirmiştir.
Buna göre EMF ve RF’ların insan sağlığı üzerindeki etkisi Tablo
1’deki
gibi özetlenebilir:
Doç. Dr. Tevfik PINAR
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
57
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Tablo 1. Elektromanyetik alanların insan sağlığı üzerindeki etkileri
ile
ilgili yapılmış bilimsel çalışmaların değerlendirilmesi
ETKİ ALANI HASTALIK SONUÇ
Nöro-Davranışsal etkiler
Beyin elektriksel aktivitesi,
bilişsel durum, uyku,
hipersensitivite, duygu
durumu
Tam net değil
Depresyon ve intihar Uygunsuz
Noroendokrin sistem Uygunsuz
Nörodejeneratif sistem (Parkinson, multipl skleroz,
Alzheimer hastalığı,
amyotrofik lateral skleroz
(ALS)
Uygunsuz
Kardiyovasküler bozukluklar
Bulgular olumsuz ilişkiyi desteklememektedir.
İmmunoloji ve
Hematoloji
Uygunsuz
Üreme ve gelişme Düşüğe neden olma Uygunsuz
Gelişim üzerinde olumsuz
etki (memeli türlerinde)
Olumsuz ilişki saptanmamıştır
Kanser IARC, radyo-frekans elektromanyetik
alanları insan için şüpheli
(possibly) karsinojen (2B
olarak sınıflandırmıştır –2002).
Çocukluk çağı lösemisi Nedensel ilişki için güçlü bulgular
yok
Diğer Çocukluk çağı kanserleri Uygunsuz
Meme kanseri Etkisi yok
Erişkinlerde beyin kanseri
ve lösemi
Uygunsuz
Halk Sağlığı Açısından
Elektromanyetik Alanlar
58
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
AVRU PA BİRL İĞİ
Avrupa Birliği’nin bu konuya yaklaşımı aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Kablosuz teknoloji çok net bir şekilde modern yaşam tarzının köklü
bir
parçası haline gelmiştir ve Avrupa’da önümüzdeki 10 yıllarda
iletişimdeki
büyüme ve inovasyonun önemli itici gücü olması beklenmektedir.
Ancak,
toplumda mobil telefonlarla spesifik ve non-spesifik sağlık
sorunları
arasında bağlantı olabileceği endişesi oluşturan bu teknolojinin
ilerleyen
Avrupa toplumunun güvenli yaşamsal bir bileşeni olarak kalmasından
emin olunmalıdır.
AVRU PA BİRL İĞİ KOM İSYO NU
Avrupa Birliği Komisyonu (Directorate of Biotechnology, Agriculture
and Food Research)
2000’li yıllarda, elektromanyetik alanlar ve sağlık ilişkisini
irdeleyen bir
çok çokuluslu bilimsel araştırmalar organize etmiştir (Community
Research;
Health and Electromagnetic Fields). Bu amaçla “European Framework
Programmes for Research and Technology
Development” tarafından sekiz büyük proje desteklenmiştir
(1998-2006).
Bu projelerin çoğunluğu mobil telefonlardan yayılan EMF ile kanser
ilişkisini,
az bir kısmı ise işitme, hafıza ve davranışlar üzerine
etkisini araştırmıştır.
Bu çalışmalar üç yöntem kullanılmıştır:
1. In vitro: Biyolojik materyal kullanılarak laboratuarda
Doç. Dr. Tevfik PINAR
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
59
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
2. In vivo: Sıçan ya da insan gibi canlı organizmalar üzerinde
3. Epidemiyolojik çalışmalar: Çevresel faktörler ve hastalıkların
oluşumu
arasındaki
ilişkilerin araştırılması yöntemi
Bu çalışmalar aşağıda özetlenmiştir:
INTERPHONE PRO JESİ
(International case-control studies of cancer risk in relation to
mobile
telephone use)
RF-EMF’a maruz kalma ile baş-boyun tümörleri arasındaki muhtemel
ilişki hakkında bilgi edinmek için 2000 yılında başlatılmıştır.
IARC’ın koordine ettiği bir projedir. Veriler 13 ülkeden
(Danimarka, Finlandiya,
Fransa, Almanya, israil, italya, Norveç, isveç, ingiltere,
Avustralya,
Kanada, Japonya, Yeni Zelanda) aynı yöntem ve enstrumanlarla
IARC’ın merkezindeki (Lyon, Fransa) veri tabanında toplanmıştır.
Bütün çalışmalar Vaka-kontrol çalışması olarak dizayn edilmiştir.
– Çalışmaya 30-50 yaş arası kişiler ve
– Mobil telefon sisteminin en eski kurulduğu ve en çok kullanıldığı
seçilmiş
bir bölgede yaşayanlar alınmıştır.
Vakalar, mobil telefondan yayılan RF-EMF’ı en fazla absorbe eden
dokulardan
kaynaklanan ve tanıları kesinleşmiş üç sınıftan oluşmuştur:
1. Parotid bezi, tükürük bezi
Halk Sağlığı Açısından
Elektromanyetik Alanlar
60
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
2. Glial ve meningeal beyin dokuları
3. Sekizinci kranial sinirin vestibuler kısmı (Akustik nörinom)
SONUÇ
10 yıl ya da daha uzun süre mobil telefon kullananlarda mobil
telefon
kullanımının, beyin tümörleri glioma, meningioma ve akustik nörinom
insidansını artırmadığı saptanmıştır.
PERFORM -A PRO JESİ
(In vivo research on possible health effects of mobile telephones
and base
stations [carcinogenicity studies in rodents])
1997 yılında Avustralyalı araştırmacılar (Michael Repacholi) 18 ay
boyunca,
günde 1 saat fareleri (pim1) GSM mobil telefonlardan yayılan
elektromanyetik alana maruz bırakmışlar, bu etkilenimin lenfoma
riskini
normalden 2.4 kat artırdığını iddia etmişlerdir. Ulaştıkları sonuç,
bilim
çevrelerinde güvenli bulunmamıştır. Daha sonra yapılan bir çok
çalışmada
da bu sonuç doğrulanmamış, EMF ile kanser arasında ilişki
saptanmamıştır.
Perform-A projesi bu çalışmayı replike etmek amacı ile yapılmıştır.
Araştırma
için Almanya, isviçre, Avusturya ve italya’da 4 deney seti
oluşturulmuştur.
Mobil telefon frekanslarına maruz bırakılan sıçan ve fare
kullanılarak altı adet büyük çapta hayvan çalışması yapılmıştır.
Çalışmalarda
kontrol grubu kullanılmıştır.
Doç. Dr. Tevfik PINAR
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
61
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
SONUÇ
RF’ların fareler üzerinde olumsuz sağlık etkileri saptanmamıştır.
(Bioelectromagnetics
28: 173-187, 2007)
CEMFEC PRO JESİ
(Combined effects of electromagnetic fields with environmental
carcinogens)
Bir çok çalışma mobil telefonlardan yayılan elektromanyetik
alanların
kansere doğrudan neden olup olmadıklarını saptamayı amaçlamıştır.
Oysa kanser oluşumunda dolaylı mekanizmalar da rol oynayabilir. Bu
projede, GSM’lerin, kansere neden olan kimyasalları aktive
edebilecekleri
hipotezi araştırılmıştır.
Dünyanın her yerinde klorlu sularda bulunan, yeterli
konsantrasyonlarda
verildiğinde sıçanlarda çeşitli tip kanserlere neden olan ve
çevresel (kimyasal)
karsinojen olarak bilinen 3-chloro-4-(dichloromethyl)- 5-hydroxy-
2(5H)-furanone kullanıldı. Bu bileşime kısaca MX de denmektedir.
Projeye Finlandiya, Almanya, Belçika, İtalya katılmış ve 4 yıl
sürmüştür.
Araştırma, Vaka-Kontrol çalışması şeklinde tasarlanmış, in-vivo ve
in-vitro (hücre kültürü çalışmaları) çalışmalar yapılmıştır.
Araştırmada MX kullanılmış ve miktarı, EMF ile etkileşime girip
dolaylı
etki göstermesi için, doğrudan karsinojenik etki oluşturmayacak
düzeyde
tutulmuştur. Sıçanların içme sularına MX konmuş ve günde 2 saat,
900
Halk Sağlığı Açısından
Elektromanyetik Alanlar
62
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
MHz radiofrekans (düşük güçlü mobil telefonlarla aynı düzeyde)
uygulanmıştır.
Hücre kültürleri de MX ve RF-EMF’ye maruz bırakılmıştır.
SONUÇ
Deneysel çalışmalar (hayvan deneyleri ve hücre kültürleri), mobil
telefonlarla
aynı düzeyde RF-EMF’a maruz kalmanın, MX’in (kimyasal
karsinojen) kanser oluşturma aktivitesini güçlendirmediğini
göstermiştir.
GUAR D PRO JESİ
(Potential adverse eff ects of GSM cellular phones on hearing)
Doç. Dr. Tevfik PINAR
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
63
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
RF-EMF’in işitme üzerine etkisini araştıran çok az çalışma vardır.
Oysa,
mobil telefon kullanıcılarının çoğu telefonu kulaklarına çok yakın
tutmaktadırlar.
Kulaklar, telefonların yaydığı elektromanyetik alanların biyolojik
etkilerine karşı özellikle duyarlı olabilirler. İç kulakta mekanik
vibrasyonu işitme sinirine iletmekte büyük rolü olan kohleadaki
tüysü
hücreler, bir çok dış uyarana karşı duyarlıdır.
Bu çalışma RF-EMF’ın işitme üzerindeki potansiyel etkisini
araştırmak
üzere tasarlanmıştır. Çalışmanın koordinatörlüğünü İtalya’nın
yapmış ve
çalışmaya 7 Avrupa ülkesinden (İtalya, Fransa, İngiltere,
Yunanistan, Litvanya,
Macaristan, Rusya) kurumlar katılmıştır.
Çalışmada;
1. Sıçanlara, 4 hafta boyunca günde 2 saat, iki GSM frekansında,
900 ve
Halk Sağlığı Açısından
Elektromanyetik Alanlar
64
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
1800 MHz RF-EMF uygulanmıştır. Sıçanların işitmeleri, çalışma
öncesinde,
sırasında ve sonrasında objektif odyo testleri (otoakustik emisyon)
ile ölçülmüştür.
2. Gönüllülere, 10 dakika telefon konuşmasının hemen öncesinde ve
hemen
sonrasında subjektif ve otoakustik emisyonla işitme testi
yapılmıştır.
Bu çalışma tekrarlayan kullanımları da test edebilmek için mobil
telefon
kullanan iki grup üzerinde de çalışılmıştır:
– Az kullanan grup: Günde 5 dk’dan az kullanan
– Sık kullanan grup: Günde 30 dk’dan fazla kullanan
SONUÇ
490 hayvan ve 550 insan üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda
RFEMF’in
işitme
üzerinde olumsuz bir etkisinin olmadığı saptanmıştır.
RAM P2001 PRO JESİ
(Risk assessment for exposure of nervous system cells to mobile
telephone
EMF:
from in vitro to in vivo studies)
RF-EMF’ler termal etkiye sahiptirler ve vücuttaki etkileri bunun
üzerin-
Doç. Dr. Tevfik PINAR
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
65
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
den gerçekleşmektedir. Bu projede, RF-EMF’ın non-termal etkilerinin
sağlık üzerindeki etkileri ve “RF-EMF’e mevcut güvenli sayılan
limitlerde
maruz kalmak, beyin ya da sinir sisteminde hücresel ya da
moleküler
değişikliklere (termal etki dışında) neden olabilir mi?” sorusunun
cevabı
araştırılmıştır.
Mobil telefon kullanıcılarının vücudu kaçınılmaz olarak, dokularda
ısınmaya
neden
olan bazı dalgaları absorbe etmektedir. Bu büyük bir etki
değildir. Üretici
firmalar, pil ömrünü maksimize etmek için telefonları düşük
radyo frekansı
çıkış gücü ile çalışabilecek şekilde tasarlarlar. Ancak,
kullanıcılar
telefonu başlarına tam olarak dayayarak kullanırlar. Başın absorbe
ettiği
güç önemsenmeyecek düzeyde ve düzenlemelerde belirlenen güvenlik
limitinde olmayabilir.
Fazla ısı artışının yeterince uzun sürmesi beyin dokusuna zarar
verebilir.
Ulusal ya da uluslararası öneri ve düzenleme yapan kuruluşlar,
güvenlik
standartları belirlerler. Bu değer, Spesifik Absorbsiyon Hızı (SAR)
indeksi
ile ifade edilir.
SAR, 1 kg vücut kitlesinin radyo-frekans enerjisini absorbe etme
hızıdır.
Vücut ısısını 10C artıran SAR değerinin onda biri (0.10C) güvenli
sınır
olarak saptanmıştır.
Ancak, artan sayıdaki araştırmalar, bu değerlere güveni sarsmaya
başlamıştır.
RF maruziyetiyle ilişkili bir çok hastalığın latent periyodunun
uzun olması nedeniyle uzmanlar, mobil telefonların uzun süre
kullanı-
Halk Sağlığı Açısından
Elektromanyetik Alanlar
66
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
mının sinir sisteminin gelişimine ve fonksiyonlarına zarar
vermeyeceği
konusunda emin olamazlar.
Birçok bilim ve endüstri çevrelerinde araştırma konusunda ihtilaf
olsa da
bazı gruplar non-termal etkiler konusunda daha ileri çalışmalara
ihtiyaç
olduğunus avunmaktadırlar.
Bu projede, hayvan deneyleri ve hücre kültürleri ile kısa ve uzun
dönem
RF-EMF maruziyetinin, beyin ve sinir hücreleri (nöronlar)
üzerindeki
özellikle non-termal biyolojik etkileri çalışılmıştır. Projede,
İtalya, Fransa,
isveç ve ingiltere’den biyofizikçi, hücre biyologu, bilgisayar
programcısı,
nörofizyolojist ve farmakolog bilim insanları çalışmıştır.
Çalışmada ikinci ve üçüncü nesil mobil telefon sistemleri
kullanılmıştır.
Dört çeşit SAR değeri referans alınmıştır:
Güncel güvenlik sınırlarının;
– Birisi üzerinde
– Birisi o değere yakın
– İkisi o değerin altında
Sıçanlar, değişik sürelerde RF-EMF maruz bırakıldıktan sonra
davranış
ve hafıza testlerinden geçirilmiştir. Daha sonra sıçan beyinleri
çıkarılarak
biyokimyasal testler yapılmıştır. GSM frekanslarına en hassas
bölgeleri
saptamak için elektron mikroskopla görüntüleri alınarak beynin
enerji
tüketimi ölçülmüştür. Beyin haritaları çıkarılmıştır (davranış
testleriyle
değerlendirilmek üzere, vs). Çalışmada kontrol grubu kullanılmış,
maruz
Doç. Dr. Tevfik PINAR
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
67
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
kalmayan sıçanların (kontrol grubu) beyinleri çıkarılmış ve
incelenmiştir.
Bu araştırmada RF-EMF maruziyetinin hücreler üzerinde
proliferasyon
ve diferansiyasyona neden olup olmadığının saptanması da
amaçlanmıştır.
Bu amaçla, araştırma ekibi nöron hücre kültürü üzerinde
çalışmışlar,
teorik modeller ve bilgisayar simulasyonları ile RF-EMF etkisini
araştırmışlardır.
SONUÇ
Araştırma 4 yıl sürmüş, 2005 yılında bitmiştir. RF-EMF’a
maruziyetin,
incelenen biyolojik sistemler üzerine herhangi bir özel etkisinin
olmadığı
saptanmıştır.
Halk Sağlığı Açısından
Elektromanyetik Alanlar
68
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
ELEKTROMA NYETİK ENERJİ KULLA NIMI
VE SAĞL IK ETKİLERİ
Doç. Dr. Selçuk ÇÖML EKÇİ
Öncelikle hoş geldiniz. Öncelikle, daha önce böyle bir kuruluşun,
Temkoder gibi sivil toplum örgütünün bu faaliyetinden dolayı
teşekkür
etmek istiyorum. Kendilerini kutluyorum çünkü yurtdışında hep
görmeye
alışkın olduğumuz bu tür sosyal sorumluluğun içerisinde bir bizim de
kuruluşumuzun olması çok güzel. Ben tanıştığıma çok memnun oldum
öncelikle. Hep yurtdışında yapıyoruz böyle bilgilendirme
toplantılarını
ama ben kendi ülkem için de artık, İzmir’de bir-iki konuşmamız
olmuştu
sonra burası olması nasip oldu, bir farklılık yaratmanın gerekli
olduğunu
düşünen bir bilim insanıyım. Topluma karşı sorumluluğumuz olduğunu
bilen bir bilim insanıyım.
Bugünkü sunumumuzun içerik olarak bakacak olursak ve ben
mühendis kökenli olduğum için daha çok teknik ayrıntılara ve yapılan
hatalara değinmek istiyorum. Çünkü yurtdışı(ndaki) araştırmalarda,
daha
doğrusu yurtdışındaki konuşmalarda gördüğümüz, toplantılarda
gördüğümüz
birtakım uyarılar var. Bu uyarıları yapmak istiyorum. Lütfen beni
mazur görünüz. Tıp insanlarının yaptıkları çok büyük hatalar var.
Metodoloji
olarak yaptıkları hatalar var. Biz mühendislerin yaptıkları olası
mekanizmalar
(possible mechanisms) hakkında yaptığımız hatalar var. Ben
dilim döndüğünce bu hataları Türk bilim insanlarına anlatmak
istiyorum.
Lütfen kusura bakmayın. Bir defa ilk uyarıyı şöyle yapmak istiyorum:
Bütün çalışma grupları içerisinde, matematikçi hocamız burada
herhalde,
bir matematikçinin olması gerekiyor ve mutlaka bir teknik elemanın
olması gerekiyor. Çünkü frekanslar karıştırılıyor, dozajlar
karıştırılıyor.
Doç. Dr. Selçuk Çömlekçi
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
69
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Hızlı bir şekilde geçeyim çünkü geniş slaytlar var. Önce teknik
bir şeyler anlatmak istiyorum. Biz elektromanyetikçiler, mühendis
kökenli
insanlar, elektromanyetik ve elektromanyetik enerjinin uzayda nasıl
yayıldığına bakarız.
Bir kaynak varsa bu kaynak öncelikle üçe ayrılmalı. Alan mıdır
dalga mıdır bu enerji önce ona bakarız. Frekansıyla çok büyük bir
ilişkisi
vardır. Elektrik alan ve manyetik alan komponentleri bir aradaysa,
yani bu bir anten varsa, bir antenden yayılıyorsa o enerji
elektromanyetik
enerjidir. Bu hatayı yapmamak lazım. Örneğin bir paralel plate
varsa,
örneğin bir elektrik hattı varsa ama içinden akım geçmiyorsa orada
elektrik
alan vardır, manyetik alan yoktur.
Elektromanyetik Enerji Kullanımı ve
Sağlık Etkileri
70
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Bu hataların çok yapıldığını görüyoruz. Yani bir Helmholtz bobin
kullanıyorsanız eğer setup’ınızda orada elektromanyetik alandan
bahsedebilirsiniz
frekansınıza bağlı. Dolayısıyla, uzayda yayılan elektromanyetik
enerji türüne göre. Kaynaktan uzaklaştıkça, çok yakın alanlar 1/r3
ile ters orantılı, yani mesafenin küpüyle ters orantılı, uzak bir
alandaysa
mesafenin karesiyle ters orantılı bir şekilde etkisini azaltır.
Şimdi polarizasyon çok önemli tabi. Eğer uzayda yayılan bu
elektromanyetik enerji, hem elektrik hem manyetik komponentlere
sahipse
birbirlerine 90° diktirler vektörel olarak ve aynı zamanda iletim
doğrultusuna da diktirler. Vektörel çarpımlarının anlamlı olabilmesi
için
iletilen noktaya doğru da diktirler. Ancak bu doğrusal
polarizasyondur.
Dairesel ve birtakım başka polarizasyon sistemleri de var.
Buradayken
hemen şunu söylemek istiyorum sayın bilim insanları, sayın
dinleyiciler:
cep telefonunun kendisiyle bir setup yapmamaya gayret gösterelim
çünkü eleştiriler, herhangi bir cep telefonu bu anda bu çıkışı
yaparken 10
dakika sonra aynı çıkışla çalışmayabilir. Sizi homojen bir
exposure’dan
bahsediyorsanız, cep telefonuyla exposure sistemi yapmamalısınız.
Bunu
taklit eden, GSM benzeri sinyalleri verebilen özel aparatlarımız
var. Onları
kullanmak gerekli ki her an homojen olarak o dokunun expose
edildiğine
emin olalım. Sırası geldiği için söylemek istiyorum. Uygun bir
iletken hem elektrik hem manyetik alanı birlikte yayıyor, yani dalga
hâline
getiriyorsa, uygun dalga hâline getirebilmesi için çalışma frekansı-
Doç. Dr. Selçuk Çömlekçi
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
71
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
nın dalga boyuna uygun bir boya sahip olması gerekir. Yani kural
şudur:
frekansımız ne kadar yüksekse uygun bir çıkış yapabilmesi için o
kadar
kısa bir antene ihtiyaç vardır. Bunu şunun için söylüyorum, ileride
bahsedeceğim,
örneğin çocuklar boy olarak ortalama daha düşük boyda oldukları
için, size olarak küçük oldukları için, büyükleri koruyan kurallar
küçükleri korumazlar. ICNIRP, Uluslararası Non-iyonize Radyosyandan
Koruma Örgütü’nün Prag’taki toplantısında bu konular çok konuşuldu.
Şimdi etkileşim mekanizmasına bakacak olursak, şunu söylemek lazım:
2. Dünya Savaşı’nda Almanlar, Alman bilim adamları, su varilindeki
H2O’yu çok iyi titreştirecek bir frekans arayışına girdiklerinde
2450
MHz olarak buluyorlar. Yani molekül bondlarını en iyi
titreştirebilen frekans
2450 MHz, yani 2.45 GHz. Ve dolayısıyla, mikrodalga fırınlar da
Elektromanyetik Enerji Kullanımı ve
Sağlık Etkileri
72
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
bu frekansta çalışıyorlar. Hâlâ günümüzde de bu frekansta
çalışıyorlar.
Ne yazık ki, benim Türkiye’yi temsil eden bir üyesi olarak söylemem
lazım, IEEE, Uluslarası Elektrik-Elektronik Mühendisleri Enstitüsü,
bütün
kablosuz iletişim araçları, kablosuz mouse’lar, bluetooth
kulaklıklar,
bluetooth teknolojisi,
Wi-Fi teknolojisi denilen endüstriyel teknolojileri 2450 MHz’de
çalıştırıyorlar.
Şimdi bu hatanın farkına vardılar ama dönüşü yok artık. 100
milyar dolara yakın yatırım yapılmış. Wi-Fi unitlerinin 2450 MHz’de
çalıştırılması çok büyük bir hata. Dünya sağlık örgütü artık bunun
farkına
vardı. Yani şunu söylemek istiyorum ki, siz eğer 2450 MHz’de bir
bluetooth kulaklıktan korkmuyor olabilirsiniz. Mikro-Watt düzeyinde
bir
çıkışa sahip ama dokularımızdaki suyu en iyi titreştiren frekansı
kullanıyorsunuz.
Bu çok tehlikeli bir durumdur. O yüzden mutlaka, bu revizyona
gittiler zaten, mutlaka bizim otoritelerimiz de bu revizyonu
yapacaklar.
Doç. Dr. Selçuk Çömlekçi
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
73
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Avrupa’da bu revizyonlar hızla yapılmaya başlandı. Hatta yakın
frekanslar,
yani 2450 olmasına gerek yok 2100 MHz’de, biliyor musunuz bilmiyorum
ama, 3G frekanslar 2100 MHz’dedir. 2000 MHz’nin üzerine
çıktığınız zaman çok daha fazla etkileniyoruz. Çünkü bant genişliği
için
3G’de, 3G gönderme sisteminde, çok daha fazla etkileniyoruz.
Dolayısıyla,
bunlar masum değiller. Benim gördüğüm kadarıyla, Avrupa Birliği,
çoğunlukla bu mevcut standartları kullanıyorlar ama her yıl daha çok
düşürme yoluna gidiyorlar. Şu anda 1 V/m’ler civarında ama bilmeyen
insanlar 1 V/m’de cep telefonu çalışmaz diyorlar. Bunların sürekli
biz
laboratuvarda denemelerini yapıyoruz. 0.1 V/m’de çalışıyor cep
telefonları.
Yani doğru değil. 1 V/m bizim için de bir hedef. Çünkü kalp pilleri,
kardiyak pacemaker lar( kalp pilleri), 3 V/m’de malfunction oluyor.
Yani fonksiyonları bozulmaya başlıyor. 2 V/m’ye garanti veriyor
Alman
firmaları için. Çok dikkatli olmak gerekiyor. Şu anda benim
ölçtüğüm,
Isparta’da, Denizli’de kirlilik haritası çıkardık. Ölçtüğüm
değerlerde ben
3 V/m’yi çok okudum. Yolda giderken ölçtüğünüz zaman bunu görüyor-
Elektromanyetik Enerji Kullanımı ve
Sağlık Etkileri
74
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
sunuz. Vektörel toplamını alırsanız eğer 3 V/m’yi görüyorsunuz. Ve
bu
büyük bir tehlike.
Günlük yaşamda neler etkili bizim için hızlıca bahsedeyim
isterseniz. Cep
telefonu söylendi, radyo, TV, bilgisayar, saç kurutma makinaları;
saç kurutma
makinaları büyük bir tehlike saçan cihazlar çünkü eğer uzun sure
tutacak
olursak yönlendirdiğiniz hem elektrik hem manyetik alan direkt
olarak
beyin dokusunda hasara neden olabilir, oldukça yüksek değerlerde
çünkü.
Elektrikli battaniyenin kesinlikle yasaklanması lazım çünkü
üzerinize
çektiğiniz zaman, bununla yapılmış 1-2 tane biyoelektromanyetik
çalışması
biliyorum, Almanların çalışmalarını biliyorum, göğüs kanserine
büyük etken. Çünkü altında yatıyorsunuz veya üstünde yatıyorsunuz
bat-
Doç. Dr. Selçuk Çömlekçi
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
75
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
taniye biçiminde. Çok tehlikeli. Yakında da yasaklanır muhtemel ki
Avrupa’da
çünkü bildiğim kadarıyla bazı ülkeler yasakladılar.
Bir de birimlerden bahsetmek istiyorum hızlı bir şekilde. Çok düşük
frekansların birimlerle, frekans yükseldikçe birimler arasında
farklılıklar
var. Bunun karıştırılmaması gerekiyor. Yani bir el fenerin ışıtması
gibi ışıma güç yoğunluğu vardır mühendislikte. Watt/m2’dir bu. Çok
yüksek
frekanslarda bu etkiler. Ama düşük frekanslarda Tesla, Gauss, Weber/
m2 gibi birimler etkilidir. Eğer birisi yüksek frekanslarda
Weber/m2’den
bahsediyorsa bilmeden bahsediyordur, cahillikten bahsediyordur. Çok
dikkatli olmak gerekiyor. Mutlaka Çünkü bu yaptığımız yayının
kalitesini
bir anda düşürür.
Standart çalışmaları biraz önce söyledim. ICNIRP çok önemli,
FCC Amerika için önemli, onların koydukları kurallar, IEEE, dediğim
gibi Dünya Sağlık Örgütü (WHO) IEEE’nin ve ICNIRP’nin verilerini
çok önemsiyor.
Elektromanyetik Enerji Kullanımı ve
Sağlık Etkileri
76
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Çoğunlukla etkiler, bizim bilebildiğimiz, bilim insanlarının artık
possible mekanizmalarını belirlediği etkiler, termal etkiler. Ama
biraz
önce diğer konuşmacılarımız da söylediler: non-termal etkiler, yani
çok
düşük frekanstaki etkiler hâlâ bir şüphe götürüyor. Yani orada
belirtilmiş,
yararlı etkiler de var çünkü. Yararlı etki mekanizması, hücrenin
stimülasyonunu
ile proliferasyonun artırılması, çok düşük frekanslarda daha
baskın olan manyetik alan, kemik kırığı iyileşmesini artırıyor.
Kalsiyum
eflaksından dolayı.
Birtakım hücre simülasyonlarında kullanılıyor. Hastalıkların
tedavisinde
kullanılıyor. Yara iyileşmesinde kullanılıyor. Bizim de yaptığımız,
bu konuda yaptığımız, literatürden görebileceğiniz çalışmalar var.
Gerçekten öyle. Çok düşük frekanslarda eğer darbeli biçiminde
veriyorsan,
mesela saniyede 1 pulse veriyorsanız ve bu kare dalga biçimindeyse,
sinüsler zararlı çoğunlukla, kare dalgaysa bu darbe, mutlaka hücre
simülasyonuna
faydası oluyor. Ama 5 miliTesla’yı geçmemek lazım zaten
Dünya Sağlık Örgütü’nün bir isteği var, 1 miliTesla’dan sonra bu
etkiler
başlıyor. Beşin üzerinde etki geri dönmeye başlıyor. Hakikaten, yara
iyileşmesinde
5 miliTesla’nın üzerinde verdiğimizde yaranın geç iyileştiği-
Doç. Dr. Selçuk Çömlekçi
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
77
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
ni biz de gördük.
Bizim elektronikçilerin, elektromanyetikçilerin çok iyi bildiği
Maxwell denklemleri vardır. Maxwell, zamanında bu mekanizmaları
çözebilmek için, elektrik alan manyetik alan nasıl doğurur, manyetik
alan elektrik alan nasıl doğurur diye, beş adet çok önemli
açıklaması,
equation’ı var. Onların günlük hayatta karşılaştığımız türlerinden
bahsetmek
istiyorum. Eğer bir enerji nakil hattının altındaysanız ve hattın
içinden akım geçiyorsa, doku içerisinde bir manyetik alan
oluşacaktır. Ve
bu manyetik alan çizgileri uzayda kapanırlar. B, manyetik alan
yoğunluğunu
gösteriyor. Oysa hiç akım akmıyorsa, hattın bir gerilimi vardır,
geriliminden dolayı bir elektrik alan sürekli vardır. Vücudun
üzerinde o
elektrik alanın statik etkisinden dolayı yüklerin toplanması
gerekir. Ama
Maxwell denklemlerine göre sizin bir elektrik alanınız varsa o
vücudun
içerisinden bir de akım akması gerekir. Yani vücut aynı zamanda
içerisinden
akım aktıran bir kayıplı ortam gibi davranır. Aynı şekilde B
manyetik
alanı varsa gene vücudun içerisinden beklenmeyen ya da tam olarak
ölçülemeyen akımlar akabilir.
Elektromanyetik Enerji Kullanımı ve
Sağlık Etkileri
78
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Gelelim SAR’a. SAR çok önemli bir birim; fakat yeterince bilinmeyen
bir birim. Bir telefonun SAR’ı olmaz. Bir telefonun SAR’ı demek,
üzerinde yazan SAR değeri, o telefonun normal konuşma durumuna göre
kulağa nasıl tutuluyorsa o vücutta indükleyebildiği SAR oranı olur.
Specific
absorption rate (SAR) aslında oran demek değildir. “rate” İngilizce
olarak hız anlamına da gelir. Yani enerjinin soğurulabilme hızından
bahseder
SAR. SAR’ı ölçmek kolay değildir. SAR probe’ları vardır. Bizim
yaptığımız çalışmalarda, doktora ve yüksek lisans çalışmalarında
vücut
sıvılarını simüle edebildiğimiz phantom sıvılarımız var. Belirli bir
takım
oranlarda karıştırarak phantom’unu hazırlıyoruz. İçerisinde SAR’ı
ölçmeye
çalışıyoruz Çünkü sıvıdan sıvıya değişen, frekanstan frekansa
değişen
bir soğurulma hızına sahip. Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul
edilmiş değerleri vardır. 0,4 Watt/kg üzerine çıkılmaması gerekir
halk
sağlığı için. Dolayısıyla 4 Watt/kg 10 derece, 10 kat yükseltilmiş
bir şekilde
ortalama bir vücut sıvısı için 1 °C’lik bir ısı yükselmesi yaratır.
Bu da tabi beyin dokusu, beyin içi sıvısı yine kasla ilişkiler
dokusu için
yaptığımız çalışmalarda gördük. IEEE’nin söylemiş olduğu bir
fonksiyonla
artar. 6 dakikalık exposure time’da o değeri yakalamamız gereki-
Doç. Dr. Selçuk Çömlekçi
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
79
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
yor ki bunu biz yaptığımız çalışmalarda yakalıyoruz, demek ki
söylenen
şeyler doğru. SAR’ı ölçmek için özel probe’lar var ya da çok pahalı
setup’lar
var. Ama başka türlü yöntemlerle de, yani dolaylı yöntemlerle de
ölçülmesi mümkün. FDTD denilen bir yöntem vardır, bilgisayarcılar ve
elektronikçiler çok iyi bilirler. Finite Difference Time Domain,
Zamanda
Sonlu Farklar Yöntemiyle biz hücreleri, hücre boyutunda çok çok
küçük
hücrelerden meydana getirerek dokunun içerisindeki absorbe edilen
enerjiyi predict edebilecek bir yöntem biliyoruz. Biyolog ve tıpçı
arkadaşlarıma,
araştırmacılara şunu tavsiye etmek isterim: mutlaka bir
elektronikçiyle
çalışırlarsa, çok da basit Matlab programı içerisinde kendimizin
yazabileceğimiz basit bir programla bunu ayarlamamız mümkün.
Çünkü kaliteli yayınları yaparken mutlaka editörler soruyorlar “Ne
kadar
SAR uyguladınız?”,
“Exposure sisteminiz nasıldı?” diye. Bunlardan korunmak için de
grubumuz
içerisindeki elektronikçiler yeterli olacaktır.
Şimdi ne yapıyor peki? DNA üzerine birtakım sorular gelmişti.
Bizlerin
bildiği bir F = qV x B diye bir formülümüz var. Bu bir kuvvet,
force.
Eğer hareketli bir hücreden bahsediyorsak, bu hareketli hücrenin
manyetik
alanda hareketi esnasında üzerine etkiyen bir kuvvet var. Diğer
formül
çıkmamış bir formülümüz daha var, herkesin bildiği. F = qE o da.
Eğer
Elektromanyetik Enerji Kullanımı ve
Sağlık Etkileri
80
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
sadece elektrik alan varsa, manyetik alan yoksa, force, yani kuvvet,
yüke
etki eden ya da hücrenin yüküne etki eden kuvvet F = qE biçimindedir
ama o vektörel değildir. Sadece skaler bir çarpımdır. Direkt olarak
hesap
edilebilir buradan etkiyen kuvvet. DNA’nın sarmalını tersten açmaya
yönlendiren az da olsa bir kuvvet uygulamış oluyoruz. Sonuçta
conclusion’ı
bu yani bunun. Hücre DNA’sı üzerinde böyle bir etkisi vardır.
Doç. Dr. Selçuk Çömlekçi
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
81
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Şimdi asıl benim konum low frequencies, yani çok düşük
frekanslarda ne oluyor. Hocam çok güzel anlattı, yani gerçekten hoş
anlattı.
İyonik kanalların etkilenişi bir başka bir başka possible mechanism,
yani
bir olası mekanizma. Çünkü voltaj kanalları var, iyon kanalları var.
Ve
hücrenin zar permeabilitesini değiştiren bir durum ortaya çıkıyor.
Yani,
çok düşük frekanslarda etkileşim henüz çözemediğimiz ama tahmin
ettiğimiz
etkileşim böyle. Hücrelerin kalsiyum eflaksını etkilediğiniz zaman,
hücrenin temel birtakım canlılık fonksiyonlarını etkilemiş
oluyorsunuz.
Dolayısıyla bu birike birike kümülatif olarak hücredeki, dokudaki,
or-
Elektromanyetik Enerji Kullanımı ve
Sağlık Etkileri
82
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
gandaki, metabolizmadaki temel değişimi ortaya çıkartıyor. Ve bu
kümülatif
oluyor. Bu kabul edilmiş bir gerçeklik. Düşük frekanslarda
iletkenlik
ve εrelative, yani bağıl dielektrik sabiti, çok önemli değil. Çünkü
çok düşük
frekanslarda dokuyu ısıtamıyorsunuz. εrelative , yani bağıl
dielektrik sabiti,
çok düşük frekanslarda mesela 50 – 60 Hz power frequency’de dışarıda
ölçtüğünüz alan ε relative’e yaklaşık olarak bölümü kadardır. Ve
εrelative
106’lar civarındadır 50 Hz’de. Oysa 900 MHz’de bu 40-45
civarındadır.
Bu kadar farklılaştırıyor. İşte o yüzden biz diyoruz ki ancak çok
yüksek
frekanslarda ısıl etkiler baskındır ama düşük frekanslardaki yararlı
ve zararlı
etkiler henüz açıklanamayan mekanizmalardan ortaya çıkmaktadır.
Hızlı geçeyim buraları. Soğurulmadan bahsediyoruz. Yine biyolojik.
Şimdi günümüzde hele yakınında dağı tepesi olmayan yerlerde anten
tarlaları var gerçekten, biliyorsunuz. Birbirine çok yakın
frekanslarda bir
sürü kaynak var. Bunların mutlaka ama mutlaka modellenmesi lazım.
Doç. Dr. Selçuk Çömlekçi
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
83
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Aslında burada söylemek istediğim çok önemli bir şey vardı.
Vücudumuzda
iletken, yarı-iletken lossy bir medya olduğu için, kayıplı bir
dielektrik
yapıya sahip olduğu için bir anten gibi davranıyor. Bu çok çok
önemli. Örneğin çocuğun kol boyuyla yetişkin insanın kol boyu aynı
değildir. Biz bir şehiriçi radyo vericisinin yanındaysak 100 MHz
civarındaysa
çok uzun boylu olan bir insan bundan daha az etkilenirken, çocuk
daha çok etkilenecektir belki. Şöyle diyelim yani 100 MHz için
söylenmiş
olan standartlar büyük boydaki yetişkin insanı korurken küçük çocuğu
korumayabilir. Çünkü rezonans frekansları çok daha düşük
frekanslarda
oluşacaktır. Şimdi bu konuda, IEEE C95’e üye olduğum için sürekli
bana mailleri geliyor. C95’i revize etmeye çalışıyoruz ki acaba
çocukları
daha iyi ya da anne karnında fetüsü daha iyi nasıl koruruz diye.
Çünkü
korunmadıklarını biliyoruz. Şimdi Dünya Sağlık Örgütü bunu olarak,
örneğin
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’na söylemezse Sağlık Bakanlığı’nın
bundan haberi olmaz. Bu direktör oluşacak biliyorum, şu anda
çalışmalar
hızlanıyor. Rezonans frekansının önemli bir faktör olduğunu ve
mutlaka
göz önüne alınması gerektiğini söylüyorlar.
Mobil iletişim sistemlerinde de, çok güzel söyledi hocamız, hangi
hocamızdı
bilmiyorum, iletişim sistemleri için bir anteni şehir dışına almak
çok daha fazla risk altına alacaktır popülasyonu. Çünkü, cellular
system, hücreler içerisinde değişik frekansların verilmesiyle
yapılabilir.
Dolayısıyla, gelişmiş ülkelerde henüz başlamış bir şey gibi biz de
mikro
ve nanosellere geçmeliyiz. Yani 4 Watt, 5 Watt çıkış gücü vermemeli,
20 Watt çıkış gücü vermemeli baz istasyonları. 1’er Watt vermeli.
Yani
hepimizin cep telefonu kadar bir baz istasyonu köşelerde olmalı.
Zaten
Elektromanyetik Enerji Kullanımı ve
Sağlık Etkileri
84
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
biz onların zararlarını biliyoruz. Mikroseller bunun için iyi bir
yöntem,
çözüm olacaktır.
3G için 2100 MHz çok önemli. Cep telefonu 0.1 V/m ile bile
çalışıyor.
Otoriter biri söylerse “1 voltun altında çalıştıramazsınız zaten” bu
kesinlikle yanlış. Laboratuvarlarda sürekli ölçüm yapıyoruz.
Ülkemiz için 10 V/m’ye hâlâ seviniyoruz. Sevinmemeliyiz.
Özellikle sivil toplum örgütleri söylemeli ki, 1 V/m’ler yeterli.
Ama bizim
coğrafi şartlarımız çok dağınık bölgeler olduğu için biraz da
toleransı
olmalı ama 3 V/m’nin üzerinde pacemakerlar malfunction oluyorlar,
tekrar
söylemek istiyorum.
Hızlıca geçelim buraları da.
Antenlerden bahsetmeme gerek yok çok teknik bir ayrıntı olacak.
Doç. Dr. Selçuk Çömlekçi
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
85
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Safety distance’ı hesap ederken, güvenlik mesafesini hesap ederken
oradaki
formül içerisinde bir antenin kazancı var. Malesef firmalar bu anten
kazancını net olarak söylemiyorlar. Bu da çok kritik bir şey.
Söylemediğiniz
zaman safety distance’ı 20 metre sanıyorsunuz. Oysa 20 metre
değil. Bir de safety distance kavramı çok kötü bir kavram. Yani
kırmızı
bir bölge var. Bıçakla kesilmiş bir yeşil bölge başlıyor. Böyle bir
şey yok.
Bizim yeni yaptığımız bir çalışma, yeni kabul edildi daha.
metodoloji ile
yani çok zararlılıktan az zararlılığa doğru geçiş bölgelerine sahip
olmalı.
Yani aynen şuna benziyor. Burada duman kaynağı var. Duman kaynağının
ne kadarı zararlı, bu dumanın ne kadarı zararlı yani şu dumandan
sonrası zararlı değil. Böyle kırmızı bir çizgi yok. Olmamalı yani.
Body resonance’ı biraz önce söylemiştim. Yani 1,75 metre boyundaki
bir insan 43 MHz’de rezonansa giriyor. Ama bir infant için, 0,5
metre boyunda bir insan, 150 MHz’de rezonansa giriyor. 150 MHz’de o
zaman biz onu koruyamıyoruz anlamı çıkıyor buradan, söylemek
istediğim
şey buydu.
Elektromanyetik Enerji Kullanımı ve
Sağlık Etkileri
86
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Yine Human Body Resonance ile ilgili biz model kullanırken biz
insanı böyle silindirik bir model olarak kabul ederiz. Oradaki
rezonans
frekansının nasıl hesap edildiğini gösteriyor.
Hızlıca geçeyim.
Şimdi birazcık daha işin tıbbi kısmına girecek olursak. Klinik
çalışmalarda, nelerden şüphelenmiş bilim adamları ve neler
yapmışlar?
Kan biyokimyasındaki değişimleri gözlemişler. Özellikle
endokronoloji
için söylenebilecek bir şey. Prof. Dr. Bumin Dündar hocamla çocuk
endokronoloğudur,
şu anda Katip Çelebi’de. Bizde çalışırken, çok güzel
bir çalışma, iyi ki yapmışız. Çok geri dönüş alıyoruz. 1 saat
maruziyetin
farelerde büyüme ve ergenlik bozuklukları yanında; büyüme hormonu
ile ilgili peptid olan IGF-1 düşüklüğüne, beyin ve over dokusunda
doku
hasarı parametrelerinde artışa neden olduğu saptandı. Hem 50 Hz’de,
çok
düşük frekanslarda, hem de 2450 MHz’lik Wi-Fi access-point’ler için
evlerimizdeki modemler için bunu bulduk. Ama evlerimizdeki modemin
aynısını kullanmadık, tekrar söylüyorum. Bu çok önemli bir şey.
Çünkü
bir Wi-Fi bağlantısı yapılırken paket paket bilgi gittiği için o
anda 1 miliWatt’lık
bir çıkış görüyorsunuz ama 10 dakika sonra yarım miliWatt’a
düşüyor bu. Dolayısıyla sizin bilimsel bir çalışma yapıyor
olabilmeniz
için her an homojen bir exposure uyguladığınızdan emin olmanız
lazım.
O yüzden benzeri frekansı üreten cihazlar var.
Geçeyim hızlıca.
Lösemi ilişkisi konusunda yine Bioelectromagnetic Society’nin
içinde bulabileceğiniz Polonyalıların ve Almanların. Çocukluk
lösemisi
Doç. Dr. Selçuk Çömlekçi
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
87
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
ile lösemi arasındaki ilişkileri, Dünya Sağlık Örgütü bundan
etkilendi,
biliyorum etkilendiğini ve bunun üzerinde çalışmalar yapıldığını da
biliyorum.
Wi-Fi elektromanyetik alanlar melatonin sentezini yavaşlatıyorlar.
Biz bu çalışmayı fizyoloji bölümümüzle, Süleyman Demirel
Üniversitesi
Fizyoloji Bölümü’ndeki hocalarımızla yaptık ve hâlâ da devam
ediyor. Melatonin sentezini yavaşlatıyor, bulduk yani. Ve
abartmaksızın,
uyguladığımız dozajlar hep real-life, günlük hayatın dozajları.
Biyokimyasal yapısal değişimler. Seratonin seviyesinde azalmalara
neden oluyormuş, söyleniyor bu. Biz yapmadık ama var bu şekilde
çalışmalar.
Göz için hocam çok güzel anlattı. Bir de gözde bilimsel çalışmalar
çok . Kan Penne denklemine göre, ısınmayı aynen bir arabanın
radyatörü
gibi kan akışı eğer dokuda fazlaysa iç organlara götürebiliyor. Oysa
göz dokuları böyle değildir. Mesela lens, hiçbir kanlanma yok.
Lensin
üzerinde direkt olarak ısı yükselmesinden dolayı katarakt oluşumu
aniden
başlayabiliyor. Tavşanlarda yapılmış böyle çalışmalar var. Tavşan
gözü insan gözüne yakın olduğu için biliyorum.
Evet, doku iletkenliği önemli ki iletkenliği fazla olan dokularda
fazla bir ısı yükselmesi meydana geliyor. Hocam vaktimi aştım çok
özür
dilerim. Biraz önce söylediğim kalp pili kullanıcılarında cep
telefonu etkisi
mutlaka göz ardı edilmemeli. Tekrar vurgulamak istiyorum, tekrar
oluyor kusura bakmayın ama evlerimizdeki mikrodalga fırınların
yakınlarında
çocuk dolaşmaması lazım. Önünde onun bir ızgara var biliyorsunuz.
Bunun mutlaka söylenmesi lazım. Izgara zaman içinde deforme oluyor.
Çünkü fazla enerji çarpıyor. Işığı görebiliyorsunuz, içerideki yemek
pişti mi diye bakıyorsunuz. Çocuklar eğer bakacak olursa parçalanmış
bir ızgaradan dışarıya yansıyan enerji çok büyük miktarlarda
olabilir ve
çocukların gözlerine zarar verebilir. Bunu da söyleyeyim. Amerika’da
Elektromanyetik Enerji Kullanımı ve
Sağlık Etkileri
88
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
çünkü böyle olaylar rapor edilmiş. Mutfakta buzdolabının üzerinde
tutulması
gerekiyor.
Henry Lai, ilk defa DNA hasarını buldular o da 2.45 GHz için onu
söyleyeyim.
INTERPHONE çalışmasında, yalnız hocam beyin tümör oluşumunu
1,5 kat artırdığına dair bir madde var.
Dünya Sağlık Örgütü, 16 yaşın altındaki çocuklara cep telefonunun,
oyun için bile verilmemesini tavsiye ediyor. Çünkü Wi-Fi özelliğini
kapatmazsanız cep telefonu sürekli iletişim hâlinde olabiliyor ya da
uçak
moduna almak gerekiyor böyle durumlar için.
Laptop’lar bildiğimiz gibi hedef olduğu dokular çoğunlukla üreme
organlarına yakın olduğu için masum değiller. Laptopların inaktif
olduğunu
sanan kişiler var olmadığını mutlaka bu kişilere söylemek lazım.
Çünkü paketi gönderirken, gönderdiği paket alındı mı diye doğrulama
sinyali de gönderiyor. Verici gibi çalışıyor yani.
Geçiyorum hızlıca.
Sonuçlar ve veriler bakayım önemli bir. LED armatürler için bir
şey söylemek lazım, daha doğrusu çok kötü armatürler, elektronik
olan
armatürler çok kötü frekanslar yayıyorlar. Bunun mutlaka söylenmesi
lazım.
Çocukların yatak odalarında böyle armatürleri kullanmamak gerekiyor.
3300 Hz’di yanılmıyorsam. Orada çünkü switch-mode gibi çalışan
bir devre var. O devrenin ürettiği bir frekans var. Ama pahalı
lambalarda
öyle değil. Onlara koruma önlemleri alınmış.
Doç. Dr. Selçuk Çömlekçi
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
89
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Saç kurutma makinelerini söylemiştim.
Araç içi görüşmeler... Mutlak surette üç kişi konuşuyorsa eğer bir
aracın içinde, yani nasıl ki sigara içmiyoruz araçlarda çocukları
koruyoruz.
Yani çocuğa telefon kullandırmıyorsun ama üç kişi aynı anda araç
içinde konuşursak eğer çıkamayan enerji, tekrarlamalı yansımalardan
dolayı, olağanın üstünde bir SAR oranı oluşturabiliyor. Bu da
önemli.
Teşekkür ediyorum. Zamanımı aştım kusura bakmayın.
Elektromanyetik Enerji Kullanımı ve
Sağlık Etkileri
90
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
ELEKTROMA NYETİK ALA NLAR IN
ÖLÇÜML ERİ ve DEĞERL ENDİRİLM ESİ
Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yahya TEŞNELİ
1. GİRİŞ
Elektromanyetik radyasyon (EMR) etrafımızı kuşatmış durumdadır ve
günlük hayatımız içerisinde hepimiz çeşitli kaynaklardan yayılan
elektromanyetik
radyasyona maruz kalırız. Enerji iletim ve dağıtım sistemleri,
insanların hayatlarına getirdikleri çok sayıda faydadan dolayı
giderek
vazgeçilmez hale gelen ve sayıları hızla artan mobil telefonlar ve
baz istasyonları
başta olmak üzere çeşitli kablosuz haberleşme sistemleri sıkça
karşılaşılan yaygın EMR kaynaklarıdır.
Elektromanyetik radyasyonu oluşturan iki bileşen bulunmaktadır,
bunlar
elektrik alan (E) ve manyetik alandır (H). Elektromanyetik radyasyon
veya elektromanyetik kirlilik (EMK) ifadeleri kullanıldığında bu
bileşenlerin
her ikisi birden kastedilmektedir.
Elektrik alan şiddetinin birimi V/m, manyetik alan şiddetinin birimi
ise
A/m’dir. Bu iki bileşen düşük frekanslarda ayrı ayrı ölçülmekte
yüksek frekanslarda ise biri ölçüldüğünde diğeri
hesaplanabilmektedir.
EMR ile ilgili limit değerler de elektrik ve manyetik alan
şiddetleri için
ayrı ayrı belirlenmiştir. Elektromanyetik radyasyonun manyetik
alanla
ilgili bileşeni, manyetik akı yoğunluğu (B) ile de ifade edilir.
Manyetik
akı yoğunluğunun birimi Tesla (T) veya Gauss (G)’dur.
Yrd. Doç. Dr. Ahmet TEŞNELİ
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
91
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Elektromanyetik alanlar kendileriyle birlikte elektromanyetik güç
taşırlar
ve enerji uzayda alıcı noktalara elektromanyetik dalgalarla
iletilir. Bir
elektromanyetik dalganın ilettiği güç, birim alan başına güç akışını
temsil
eden ve bir elektromanyetik alana eşlik eden güç yoğunluğu (P) ile
ifade
edilir. Birimi W/m2 olan güç yoğunluğu elektrik ve manyetik alan
şiddetleri
kullanılarak hesaplanan bir niceliktir. Limit değerler, radyo
dalgaları
için güç yoğunluğu cinsinden de verilmektedir.
2. LİMİT DEĞERL ER VE YA SAL DÜZENLEMELER
2.1. Uluslararası Düzenlemeler
Elektromanyetik radyasyon konusunda her ülke kendi standartlarına
göre
limit değerler belirlemektedir. Avrupa Birliği’ne üye ülkeler ve
diğer birçok
ülkede ortak olarak kabul gören ve uygulanan limit değerler
bulunmaktadır.
Bu limit değerler Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından da
tanınan uluslararası bir komisyon olan İyonize Olmayan Radyasyondan
Koruma Komisyonu (ICNIRP) tarafından belirlenmiştir. ICNIRP
Uluslararası
Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) ile de ortak çalışmaktadır.
ICNIRP standardı bilimsel temeller üzerine kurulmuştur ve dünyanın
her
yerinde yapılan bilimsel çalışmalar komisyon tarafından kapsamlı
olarak
devamlı takip edilmekte ortaya çıkan yeni teknolojiler
izlenmektedir. Bilimsel
çalışmaların özellikle kanser gelişimi ile ilgili olanları IARC
tarafından
değerlendirmektedir. Son olarak, ICNIRP ve IARC’ın çalışmaları
dikkate alınarak WHO tarafından EMR maruziyetinin tüm olası sağlık
etkileri üzerine evrensel bir değerlendirme yapılmaktadır.
Dolayısıyla
ICNIRP’nin belirlediği limit değerler yapılan yeni bilimsel
çalışmalar
Elektromanyetik Alanların
Ölçümleri ve Değerlendirilmesi
92
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
ışığında sürekli olarak gözden geçirilmektedir.
ICNIRP limit değerleri iki kademeli olarak ortaya koymuştur. İlk
kademeyi
oluşturan düşük limitler genel halk için tespit edilmiştir. Genel
halk
söz konusu olduğunda; muhtemel bütün faaliyetler, bütün yaş grupları
ve
her türlü sağlık şartları dikkate alınmaktadır. Umumi yerlerde
insanlar
elektromanyetik alanlara maruz kalmanın ve bazı etkilerinin
bilincinde
olmamalarına karşın iş yerlerinde çalışan işçilerin yeterli bilgi ve
eğitimi
aldıkları bir mesai süresi kadar bu ortamda bulundukları dikkate
alınarak
mesleki limit değerler olan ikinci kademe limit değerler
belirlenmiştir.
Limit değerler yayılan elektromanyetik radyasyonun frekansına bağlı
olarak değişmektedir. ICNIRP tarafından genel halk için belirlenen
limit
değerler Tablo 1’de verilmektedir [1,2].
Yrd. Doç. Dr. Ahmet TEŞNELİ
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
93
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Tablo 1. Zamanla değişen elektrik ve manyetik alanlara genel halk
maruziyeti
için limit değerler
Frekans
Aralığı
Elektrik
Alan
Şiddeti
E (V/m)
Manyetik
Alan
Şiddeti
H (A/m)
Manyetik
Akı Yoğunluğu
B (μT)
Eşdeğer
Düzlem
Dalga Güç
Yoğunluğu
Seq (W/m2)
1 Hz’e
kadar - 3.2×104 4×104 -
1-8 Hz 5×103 3.2×104/f 2 4×104/f 2 -
8-25 Hz 5×103 4×103/f 5×103/f -
25-50
Hz 5×103 1.6×102 2×102
50-400
Hz 2.5×105/f 1.6×102 2×102 -
400-
3000 Hz 2.5×105/f 6.4×104/f 8×104/f -
3 kHz-
10 MHz 83 21 27 -
10-400
MHz 28 0.073 0.092 2
400-
2000
MHz
1.375f 1/2 0.0037f 1/2 0.0046f 1/2 f /200
2-300
GHz 61 0.16 0.20 10
Frekans (f); frekans aralığı sütununda belirtildiği gibidir.
(Formülde frekans değeri yazılırken,
frekans aralığı sütununda belirtilen frekans birimi dikkate
alınacaktır.)
Elektromanyetik Alanların
Ölçümleri ve Değerlendirilmesi
94
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Epidemiyolojik çalışmalar 50Hz frekansındaki düşük şiddetli (0.3-0.4
μT) manyetik alanlara devamlı maruziyetin çocukluk dönemi lösemi
riskini arttırdığını ortaya koymaktadır. Annelerin hamilelik
dönemindeki
veya babaların mesleki EMR maruziyeti ile çocuklarında lösemi
görülmesi arasındaki ilişki araştırmalara konu olmaktadır [3,4].
Radyo frekanslı elektromanyetik alanlara uzun süreli maruziyetin
sağlık üzerine etkileri de araştırılmaya devam etmektedir. IAR C
elektromanyetik alanları kanser riski açısından 2B sınıfı (Possibly
carcinogenic) içinde değerlendirmektedir. Epidemiyolojik
çalışmaların
sonuçları laboratuvar çalışmaları tarafından kanıtlanmadığı
durumlarda
ICNIRP epidemiyolojik çalışmaların sonuçlarını limit değerlere
yansıtmamakta
ve bunun değerlendirmesini ülkelere bırakmaktadır.
Elektromanyetik radyasyonun canlılar üzerindeki olumsuz etkileri
konusunda
bilimsel görüş birliği henüz oluşmamıştır. Avrupa Parlamentosu,
A3-0238/94 sayılı kararı ile bilimsel boşlukların giderilmesine
kadar
EMR kaynaklarının olası bir olumsuz etki oluşturabileceği varsayımı
ile
elektromanyetik alanlara maruziyetin mümkün olduğu kadar düşük
seviyede
tutulması (ALARA, As Low As Reasonably Achievable) ilkesini
kabul etmiştir. WHO ve ICNIRP tarafından kabul edilen limit
değerlerin
altındaki elektromanyetik radyasyonun canlılar üzerinde olumsuz etki
yapmadığı yönünde araştırma sonuçları bulunmakta, limit değerler ve
hukuki düzenlemeler bu sonuçlara dayanmaktadır. Ancak bununla
birlikte,
bu alanda devam eden araştırmalar sonuçlanıncaya kadar ALARA
ilkesinin uygulanması otoriteler tarafından tavsiye edilmektedir.
ICNIRP’nin belirlediği limit değerler gelişmiş ülkeler başta olmak
üzere
Yrd. Doç. Dr. Ahmet TEŞNELİ
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
95
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
dünyanın birçok ülkesinde doğrudan uygulansa da bazı ülkeler
kendileri
için daha düşük limit değerleri benimseyerek uygulamaktadırlar.
İsviçre,
Rusya, Belçika, İtalya, İsrail, Avusturya, Polonya, Macaristan,
Lüksemburg,
Yeni Zelenda, Çin, Hindistan ve Türkiye bu ülkeler arasındadır.
2.2. Ulusal Düzenlemeler
Türkiye’de uygulanacak elektromanyetik radyasyon limit değerlerini
belirleyen, “İyonlaştırıcı Olmayan Radyasyonun Olumsuz Etkilerinden
Çevre ve Halkın Sağlığının Korunmasına Yönelik Alınması Gereken
Tedbirlere
İlişkin Yönetmelik” 24.07.2010 tarih ve 27651 sayılı resmi gazetede
yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin 2. maddesinin 2.
fıkrasında “işyerlerinde çalışanların iş ortamında, tıbbi bakım
görmekte
olan hastaların hastane ortamında ve askerî faaliyetlere bağlı
olarak askerî
alanlardaki askerlerin maruz kaldıkları elektromanyetik alanların
bu yönetmeliğin kapsamı dışında olduğu” ifade edilmekte ve
yönetmelikte
elektromanyetik radyasyonla ilgili mesleki limit değerlere yer
verilmemektedir.
Yönetmelikte genel halk için belirlenen limit değerler ise
Tablo 2’deki gibidir [5].
Yönetmeliğin 11. maddesine göre 0 Hz - 300 GHz frekans
bantlarındaki;
elektrik alan şiddeti, manyetik alan şiddeti, manyetik akı yoğunluğu
ve
eşdeğer düzlem dalga güç yoğunluğu değerleri meskûn mahalde Tablo
2’de verilen limit değerleri aşamaz.
Elektromanyetik Alanların
Ölçümleri ve Değerlendirilmesi
96
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Tablo 2. 0 Hz - 300 GHz frekans bantlarındaki elektrik, manyetik ve
elektromanyetik alanlar için Türkiye’de geçerli limit değerler
(Genel
Halk)
Frekans
Aralığı
Elektrik
Alan
Şiddeti
E (V/m)
Manyetik
Alan Şiddeti
H (A/m)
Manyetik
Akı Yoğunluğu
B (μT)
Eşdeğer
Düzlem
Dalga Güç
Yoğunluğu
Seq (W/m2)
1 Hz’e
kadar - 32 000 40 000 -
1-8 Hz 10 000 32 000/f 2 40 000/f 2 -
8-25 Hz 10 000 4000/f 5000/f -
0.025-0.8
kHz 750/f 8/f 10/f -
0.8-3 kHz 250/f 5 6.25 -
3-150
kHz 87 5 6.25 -
0.15-1
MHz 87 0.73/f 0.92/f -
1-10
MHz 87/f 1/2 0.73/f 0.92/f -
10-400
MHz 28 0.073 0.092 2
400-2000
MHz 1.375f 1/2 0.0037f 1/2 0.0046f 1/2 f /200
2-300
GHz 61 0.16 0.20 10
Frekans (f); frekans aralığı sütununda belirtildiği gibidir.
(Formülde frekans
değeri yazılırken, frekans aralığı sütununda belirtilen frekans
birimi
dikkate alınacaktır.)
Yönetmelik, 50 Hz frekansındaki elektrik üretim santralleri, enerji
iletim/
dağıtım hatları ve trafo/şalt/dağıtım merkezlerinden kaynaklanan
elektromanyetik
alanlar için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı; elektro-
Yrd. Doç. Dr. Ahmet TEŞNELİ
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
97
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
nik haberleşme cihazlarından kaynaklanan, 10 kHz - 300 GHz frekans
bandında oluşan, elektromanyetik alanlar için Bilgi Teknolojileri ve
İletişim
Kurumu’nu (BTK) ve cihaz-cihaz etkileşmelerini konu alan Elektrikli
Teçhizat ile İlgili Yönetmelik (2006/95/AT) ile 24/10/2007 tarihli
ve
26680 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektromanyetik Uyumluluk
Yönetmeliği (2004/108/AT) konusunda da Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı’nı
ilgili hususlarda gerekli tedbirleri almak üzere
görevlendirmektedir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ilgili olan 50 Hz frekanslı
elektromanyetik
radyasyona genel halkın maruziyeti için koyulan limit değerler
uluslar arası standartlarla (ICNIRP) karşılaştırmalı olarak Tablo
3’de
verilmektedir. Türkiye’de elektromanyetik alanlara mesleki
maruziyetle
ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır.
Tablo 3. f =50Hz frekansı için limit değerler (Genel halk)
Standart
veya Yönetmelik
Elektrik
Alan
Şiddeti
E (V/m)
Manyetik
Alan
Şiddeti
H (A/m)
Manyetik
Akı Yoğunluğu
B (μT)
Eşdeğer
Düzlem
Dalga Güç
Yoğunluğu
Seq (W/m2)
ICNIRP
2010 5000 160 200 -
TÜRKİYE
2010 15000 160 200 -
10 kHz - 300 GHz frekans bandında oluşan elektromanyetik alanlar
konusunda
görev verilen Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)
tarafından
21.04.2011 tarih ve 27912 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan
“Elektronik Haberleşme Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik
Alan Şiddetinin Uluslararası Standartlara Göre Maruziyet Limit
Değer-
Elektromanyetik Alanların
Ölçümleri ve Değerlendirilmesi
98
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
lerinin Belirlenmesi, Kontrolü ve Denetimi Hakkında Yönetmelik” ile
meskun mahal içindeki sabit telekomünikasyon cihazları ve bunlardan
birisi olan GSM baz istasyonları konusunda uygulanacak olan mevzuat
belirlenmiştir [6].
BTK yönetmeliğinde ortamın toplamı için olan limit değerler ile tek
bir
cihaz için olan limit değerler birbirinden ayrılmıştır. Ortamın
toplamı
için, diğer Dünya ülkelerinin çoğunda olduğu gibi, ICNIRP tarafından
belirlenen limit değerler ülkemizde de aynen geçerlidir. Buna ek
olarak
ortamın toplamı için olan limit değerin %25’i alınarak tek bir cihaz
için
olan limit değer belirlenmiştir. Buna göre
10 kHz – 60 GHz frekans bandı için ülkemizde geçerli limit değerler
Tablo 4’deki gibidir.
Yrd. Doç. Dr. Ahmet TEŞNELİ
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
99
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Tablo 4. BTK yönetmeliğinde ortam ve tek bir cihaz için belirlenen
limit
değerler (Genel Halk)
Frekans
Aralığı
f (MHz)
Elektrik Alan
Şiddeti
E (V/m)
Manyetik Alan Şiddeti
H (A/m)
Manyetik Akı Yoğunluğu
B (μT)
Eşdeğer Düzlem
Dalga Güç
Yoğunluğu
Seq (W/m2)
Tek
cihaz
için limit
değeri
Ortamın
toplam
limit
değeri
Tek cihaz
için
limit
değeri
Ortamın
toplam limit
değeri
Tek cihaz
için limit
değeri
Ortamın
toplam
limit
değeri
Tek
cihaz
için
limit
değeri
Ortamın
toplam
limit
değeri
0.01-
0.15 22 87 1.3 5 1.5 6.25 - -
0.15-1 22 87 0.18/f 0.73/f 0.23/f 0.92/f - -
1-10 22/f 1/2 87/f 1/2 0.18/f 0.73/f 0.23/f 0.92/f - -
10-400 7 28 0.02 0.073 0.023 0.092 0.125 2
400
-
2000
0.341
f 1/2
1.375f 1/2
0.0009
f 1/2
0.0037
f 1/2
0.001
f 1/2
0.0046
f 1/2
f /3200 f /200
2000
-
60000
15 61 0.04 0.16 0.05 0.20 0.625 10
f = frekans (MHz)
BTK yönetmeliğine göre, ülkemizde faaliyet gösteren Avea, Turkcell
ve Vodafone baz istasyonları ile diğer EMR kaynaklarının da arasında
bulunduğu bazı frekanslar için ülkemizde geçerli limit değerler
Tablo
5’deki gibidir.
Elektromanyetik Alanların
Ölçümleri ve Değerlendirilmesi
100
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Tablo 5. Bazı frekanslar için Türkiye’de geçerli EMR limit değerleri
(Genel Halk)
Frekans
Aralığı
f
Elektrik Alan Şiddeti
E (V/m)
Manyetik Alan Şiddeti
H (A/m)
Eşdeğer Düzlem Dalga
Güç Yoğunluğu
Seq (W/m2)
Tek cihaz
için
limit
değeri
(BTK)
Ortamın
toplam
limit değeri
(ICNIRP,-
BTK)
Tek cihaz
için limit
değeri
(BTK)
Ortamın
toplam limit
değeri
(ICNIRP,-
BTK)
Tek cihaz
için limit
değeri
(BTK)
Ortamın
toplam limit
değeri
(ICNIRP,-
BTK)
10-400 MHz
(Telsiz, Radyo-
TV)
7.00 28.00 0.020 0.073 0.1250 2.0
900 MHz
(Turkcell 2G,
Vodafone
2G)
10.23 41.25 0.027 0.111 0.2812 4.5
1800 MHz
(Avea 2G) 14.46 58.33 0.038 0.156 0.5625 9.0
1880-
1900MHz
(DECT telefonlar)
14.78 59.61 0.039 0.160 0.5875 9.4
2GHz-
60GHz
(Tüm 3G baz
istasyonları,
Kablosuz
internet, RL,
Radar)
15.00 61.00 0.040 0.160 0.6250 10.0
Yrd. Doç. Dr. Ahmet TEŞNELİ
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
101
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Böylece, çalışma frekansı 900 MHz olan sabit bir telekomünikasyon
cihazının
tek başına yaymakta olduğu elektrik alan şiddetinin 10,23 V/m
değerini, manyetik alan şiddetinin ise 0,027 A/m değerini aşmaması
gerekmektedir.
Benzer şekilde 2100MHz için bu değerler sırasıyla 15,00
V/m ve 0,040 A/m’dir. EMR kaynaklarının sayısı birden fazla ise her
bir kaynak kendisine has tek cihaz için limiti, ortamdaki toplam EMR
seviyesi ise ICNIRP’nin genel halk için belirlediği limitleri
aşmamalıdır.
Sözkonusu BTK yönetmeliği uluslararası standartlar temelinde
elektromanyetik
alan şiddeti limit değerlerinin yanı sıra
• Elektromanyetik alan oluşturan sabit elektronik haberleşme
cihazlarının
kuruluş yeri, montajı, denetlenmesi ve Güvenlik Sertifikası
düzenlenmesine
ilişkin hususları
• Ölçüm yöntemleri ile ölçüm yapacak kişi ve kuruluşların
niteliklerini
• Ölçüm sonuçlarına göre elektromanyetik alan şiddeti limit
değerlerine
uygun olmayan sabit elektronik haberleşme cihazlarının limit
değerlere
uygun hale getirilmesine ve bunlara uyulmaması halinde işleticiler
ve
işletmecilere uygulanacak Kanunda belirtilen müeyyidelere ilişkin
usul ve esasları da belirlemektedir.
3. ÖLÇÜM VE DEĞERL ENDİRM E YÖNTEML ERİ
Elektromanyetik alanların ölçümlerinde iki temel yöntem
bulunmaktadır.
Bunlar genişband ve frekans seçmeli ölçüm yöntemleridir. Tüm
frekanslar
için bu iki yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemlerden sadece biri
kullanılarak veya ikisi birlikte kullanılarak değerlendirme
yapılmaktadır.
Elektromanyetik Alanların
Ölçümleri ve Değerlendirilmesi
102
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
3.1. Genişband Ölçümler
Bu yöntem kullanıldığında, farklı kaynaklardan yayılıp seçilen
herhangi
bir ölçüm noktasına ulaşan toplam elektik veya manyetik alan şiddeti
ölçülmektedir. Ölçülen alan şiddeti, kullanılan genişband
elektromanyetik
alan ölçer ve anteninin (probunun) izin verdiği frekans aralığı için
toplam elektrik veya manyetik alan şiddetini göstermektedir.
Genişband
ölçümlerde kullanılan anten veya problar genellikle tüm yönlerden
gelen
farklı polarizasyona sahip elektromanyetik alanları alabilen
izotropik bir
yapıya sahiptirler ancak özellikle düşük frekans bölgesinde tek
eksende
ölçüme izin verenler de bulunmaktadır. İzotropik antenler
kullanıldığında,
alan ölçerler genellikle ortogonal üç eksende elde edilen ölçüm
sonuçlarını eksenler için ayrı ayrı ve toplam olarak sunmaktadırlar.
Bir noktada ölçüm süresi boyunca elde edilen minimum, maksimum ve
ortalama alan şiddetleri görülebilmektedir. Genişband ölçüm
cihazlarında
genellikle RMS dedektör tipi kullanılmaktadır. Farklı noktalarda
yapılan ölçümlerin uzaysal ortalamasının alınması, ölçülen değerin
seçilecek
bir limit değerin yüzdesi olarak gösterilmesi, okunan elektrik alan
şiddetinin karşılığı olan manyetik alan şiddeti veya güç
yoğunluğunun
görülebilmesi genişband ölçüm cihazlarında görülen özelliklerdendir.
Bu
ölçüm yönteminde ölçüm duyarlılığı sınırlıdır, ölçüm donanımının
maliyeti
ise nispeten daha düşüktür. Ölçümlerin yapılması hızlı ve kolaydır
ancak elde edilen veri sınırlıdır. Şekil 1’de genişband ölçüm cihazı
ile
elde edilen örnek bir sonuç ve izotropik bir prob görülmektedir.
Yrd. Doç. Dr. Ahmet TEŞNELİ
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
103
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Şekil 1. Genişband ölçüm sonucu ve izotropik prob
Genişband ölçüm yöntemi ile elde edilen sonuçlar kullanılarak risk
değerlendirilmesi
veya limit değerlerle karşılaştırmaların yapılması da ölçümlerde
olduğu gibi fazla zaman almamaktadır ve karmaşık değildir.
Elde edilen ölçüm sonucu tek bir frekansa ait değil bir frekans
bandına
aittir ve bu frekans bandı da ölçümde kullanılan anten veya probun
izin
verdiği frekans bandıdır. Limit değerler ise frekansa bağlı olarak
değişmektedir
ve ölçülen değerin hangi frekanstaki limit değerle
karşılaştırılacağı
önemlidir. Burada genel ve ihtiyatlı değerlendirme yöntemi anten
veya probun izin verdiği frekans bandındaki en düşük limit değerin
karşılaştırma
için seçilmesidir. Bunun yanında ölçülen alan şiddetinin hangi
frekanstaki kaynaktan yayıldığı kesin olarak biliniyorsa bu kaynağın
frekansı
için olan limit değer de seçilebilir.
3.2. Frekans Seçmeli Ölçümler
Frekans seçmeli ölçüm yöntemi ile herhangi bir ölçüm noktasına
farklı
kaynaklardan ulaşan elektrik veya manyetik alan şiddetleri ayrı ayrı
belirlenebilmekte ve o noktadaki toplam elektrik veya manyetik alan
Elektromanyetik Alanların
Ölçümleri ve Değerlendirilmesi
104
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
şiddeti hesaplanabilmektedir. Ölçümlerde spektrum analizör ve anten
kullanılmaktadır. Ölçümde kullanılan analizör ve antenin birlikte
izin
verdikleri frekans aralığı içinde yer alan her kaynağa ait alan
şiddeti tek
tek belirlenerek bir frekans-alan şiddeti grafiği ortaya
koyulabilmektedir.
Frekans seçmeli ölçümlerde kullanılan antenler çoğunlukla yönlü veya
eksensel izotropiye sahip antenler olmakla birlikte analizörlere
bağlanabilen
izotropik antenler de bulunmaktadır. İzotropik anten kullanılmıyorsa
eksensel izotropiye sahip antenler tercih edilmelidir. İzotropik
olmayan antenler kullanıldığında ortogonal üç eksende sırayla anten
konumlandırılıp
alan bileşenleri ayrı ayrı belirlenerek alan şiddeti
hesaplanmaktadır.
Analizörler güç ölçümü yapmaktadırlar ve alan şiddetlerinin
elde edilebilmesi için anten faktörlerinin bilinmesi şarttır.
Analizörlerdeki
farklı dedektörler seçilerek maksimum, minimum, ortalama, RMS
alan şiddetlerinin ölçülmesi ve tarama zamanı seçimi ile ölçüm
süresinin
belirlenmesi mümkündür. Frekans seçmeli ölçümlerde analizör için
RBW (Resolution Bandwidth) seçimi ölçüm sonuçları üzerinde önemli
etkiye sahiptir ve ölçümü yapılan sinyalin band genişliğine uygun
olarak
seçilmesi gerekmektedir. Analizörlerin ölçüm duyarlılıkları
yüksektir, ölçüm
donanımının maliyeti yüksektir. Ölçümlerin yapılması zahmetlidir,
zaman almaktadır ve uzmanlık gerektirmektedir. Alan şiddetlerinin
elde
edilmesi için hesaplamalar gerekmektedir.
Çok sayıda Radyo, TV, Telsiz ve Baz İstasyonu vericisinin bir arada
bulunduğu Sakarya Maltepe’de 30MHz-3600MHz frekans aralığı için
yaptığımız frekans seçmeli ölçümlerin tek bir nokta için sonucu
Şekil 2’de
örnek olarak sunulmaktadır. Vericilerin monte edildiği kulelerin
ölçüm
noktasına yatay uzaklıkları 125 ile 175 m arasında, yerden
yükseklikleri
ise 70 m’ye kadardır. Kolay takip edilebilmesi için sonuçlar
kaynaklara
Yrd. Doç. Dr. Ahmet TEŞNELİ
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
105
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
göre beş gruba ayrılmıştır. GSM900 olarak adlandırılan grubun içinde
Turkcell ve Vodafone alt grupları da vardır [7].
Şekil 2. Frekans seçmeli ölçüm sonuçları (Sakarya Maltepe)
Frekans seçmeli ölçümlerin kendisi gibi elde edilen çok sayıdaki
verinin
işlenerek risk değerlendirmelerinin yapılması ve limit değerlerle
karşılaştırmalar
da zaman almakta ve uzmanlık gerektirmektedir. Ancak diğer
taraftan daha doğru ve hassas değerlendirme fırsatı elde
edilmektedir.
Birden fazla kaynağın sözkonusu olduğu ölçüm noktaları için
değerlendirme
yapılırken, ölçüm yapılan noktaya ulaşan her farklı frekanstaki
alan şiddetinin kendi frekansına ait limit değerle
karşılaştırılmasını içeren
denklem (1) ve denklem (2) kullanılarak maruziyet oranı hesaplanır.
Maruziyet oranının 1 değerini aşmaması ölçüm yapılan noktada
limitlerin
aşılmadığı anlamını taşımaktadır.
=
Σ ≤ 10 MHz
j
j 1Hz R , j
E
1
E (1)
=
≤
Σ
2
300 GHz
i
i 100 kHz L,i
E 1
E
(2)
Denklem (1) ve (2)’deki i E ve j E sırasıyla i ve j frekanslarında
ölçülen
Elektromanyetik Alanların
Ölçümleri ve Değerlendirilmesi
106
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
elektrik alan şiddetlerini R , j E ve L,i E ise i ve j
frekanslarındaki limit
değerleri göstermektedir (Değerlendirmede ICNIRP referans alınacaksa
limit değerler Tablo 1’den, Türkiye’deki yönetmelik referans
alınacaksa
Tablo 2’den seçilmelidir.) Manyetik alan şiddeti ve güç yoğunluğu
için
de maruziyet oranını veren denklemler bulunmaktadır [1,2].
Şekil 2’de sonuçları örnek olarak verilen Sakarya Maltepe’deki
frekans
seçmeli ölçümlerin değerlendirme sonuçları Tablo 6’da gruplar
bazında
özet olarak verilmiştir. Ölçüm yapılan nokta için maruziyet oranının
0.0086 olarak hesaplandığı ve EMR seviyesinin limitin %9.3’ünü
aşmadığı görülmektedir. Ölçülen toplam elektrik alan şiddeti içinde
hangi kaynağın ne kadar payı olduğu Şekil 3’de grafikte yüzde olarak
verilmektedir [7].
Yrd. Doç. Dr. Ahmet TEŞNELİ
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
107
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
Tablo 6. Altı grup veya frekans bandı için özet ölçüm sonuçları ve
hesaplanan maruziyet oranları (Sakarya Maltepe)
Grup
(Frekans
Bandı)
Elektrik Alan
Şiddeti
E (V/m)
Maruziyet Oranı % RM S
Eşdeğer Düzlem Dalga
Güç Yoğunluğu
Seq (W/m2)
FM Radyo 2.1866 0.0060986 7.8093 0.01268
TV UHF 1.3536 0.0017784 4.2171 0.00486
GSM 900
Turkcell 0.9567 0.0005082 2.2542 0.00243
GSM 900
Vodafone 0.5798 0.0001882 1.3717 0.00089
GSM 1800
Avea 0.4303 0.0000540 0.7346 0.00049
UMTS/3G 0.0721 0.0000014 0.1183 0.00001
TOPLAM 0.0086287 9.2891
Elektromanyetik alan şiddetleri genellikle zamana bağlı olarak
değişmektedir.
Düşük frekanslı alan yayan enerji sistemlerinde gerilim ve akımın
zamana bağlı değişimi elektrik ve manyetik alan şiddetlerinin de
değişmesine sebep olmaktadır. Genişband veya frekans seçmeli ölçüm
yapılırken günlük, haftalık hatta mevsimsel değişimler dikkate
alınarak
akım veya gerilimin yüksek değere sahip oldukları zaman dilimleri
seçilmelidir.
Baz istasyonlarında ise görüşme trafiğine bağlı olarak yayılan alan
şiddetleri
zamanla değişim göstermektedir. İstasyonun eşzamanlı olarak hizmet
verdiği abone sayısı arttıkça yayılan alan şiddetleri de
artmaktadır.
İstasyondan yayılan alan şiddetinin maksimum olduğu zaman diliminde
ölçüm yapmak gerekmektedir. Genişband ölçüm yapılırken ölçülen
istas-
Elektromanyetik Alanların
Ölçümleri ve Değerlendirilmesi
108
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
yona özgü trafik değişimlerini dikkate alarak ölçüm zamanı
seçilmelidir
ancak bu verilere ulaşmak çok kolay değildir. Frekans seçmeli ölçüm
yöntemi kullanıldığında baz istasyonları için maksimum trafik
durumunda
alan şiddetlerinin ne olacağını hesaplamak mümkündür. Bu da baz
istasyonu işletmecisinin veya telekomünikasyon otoritesinin hücre
sektörlerinde
kullanılan güncel frekanslar, taşıyıcı sayısı gibi bilgileri
sağlamasıyla
mümkün olmaktadır. TDMA (Time Division Multiple Access
scheme) erişim tekniğinin kullanıldığı GSM/2G baz istasyonlarında
her
hücre sektöründe devamlı maksimum güçte yayın yapan BCCH (broadcast
channel) olarak adlandırılan bir kontrol kanalı ve trafik olduğunda
kullanıcının sinyal alış kalitesine göre farklı güçlerde yayın yapan
trafik
kanalları bulunmaktadır. Frekans seçmeli yöntemle sadece kontrol
kanalının
alan şiddeti ölçülebilir ve sektördeki taşıyıcı sayısı bilgisi
mevcutsa
sektörün yayabileceği maksimum alan şiddeti hesaplanabilir. W-CDMA
(Wideband Code Division Multiple radio Access scheme) erişim
tekniğini
kullanan UMTS/3G baz istasyonlarında ise CPICH olarak isimlendirilen
pilot kanalı kullanılarak benzer hesaplama yapılabilir. Ancak 3G
istasyonlar için radyo network analizör ve UMTS için kod seçici bir
yazılıma
ihtiyaç vardır.
3.3. Ölçüm Noktası Seçimi
Elektromanyetik radyasyon seviyeleri zamana bağlı olarak değiştiği
gibi
konuma bağlı olarak da değişmektedir. Kaynağın tipine ve çevredeki
nesnelere bağlı olarak kaynağa aynı uzaklıktaki farklı noktalarda
farklı
alan şiddetleri bulunabilmektedir. Doğru sonuçlara ulaşabilmek için
doğru
ölçüm noktasının seçimi önem taşımaktadır. İnsanların erişebildiği
ve
Yrd. Doç. Dr. Ahmet TEŞNELİ
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
109
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
maksimum maruziyetin olduğu noktalar tespit edilerek ölçümler bu
noktalarda
yapılmalıdır. Doğru nokta seçimi elektromanyetik alanı oluşturan
kaynaklar ve propagasyon mekanizmaları hakkında bilgi sahibi olmayı
gerektirmektedir.
Sık karşılaşılan EMR kaynaklarından olan Radyo-TV ve baz istasyonu
antenleri yönlü antenler olup her yöne elektromanyetik radyasyon
yaymamakta
sadece baktıkları veya yöneltildikleri yöne doğru sinyal
göndermektedirler.
Sektörlerin bakış yönlerini ifade eden Kuzeyden saat
yönünde yaptıkları açılar 0-360 derece arasında değişmekte olup
“bakış
açısı” veya “anten yönü” adını almaktadır. Baz istasyonu
antenleriyle ilgili
bir diğer açı da tilt açısıdır. Tilt açısı baz istasyonu anteninden
çıkan
ışınımın yere doğru ne kadar eğime sahip olduğunu anlatmaktadır. Bu
eğim anten mekanik olarak döndürülerek verilebileceği gibi anten
döndürülmeden
elektriksel olarak da verilebilir veya her iki yöntem birlikte
de kullanılabilir. Mekanik ve elektriksel tilt açıları toplandığında
o antenin
yaydığı ışınımın yere doğru kaç derece eğime sahip olduğu ortaya
çıkmaktadır. Tilt açısı EMR seviyesi üzerinde etkili bir
parametredir. Bir
antenin yaydığı elektromanyetik alan şiddetinin uzayda dağılımını
anten
ışıma diyagramları grafiksel olarak göstermektedir. Doğru ölçüm
noktası
seçilebilmesi için antenlerin yerden yüksekliği, bakış yönü, tilt
açıları ve
ışıma diyagramlarının bilinmesi gerekmektedir.
Elektromanyetik Alanların
Ölçümleri ve Değerlendirilmesi
110
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
3.4. Ölçüm Prosedürü
EMR ölçümlerinden önce saha incelenerek kaynakların tipleri,
konumları
ve özellikleri tespit edilir. Bu tespitler ışığında EMR seviyesinin
en
fazla olması beklenen noktalar belirlenerek buralarda genişband
ölçümler
yapılır. Elde edilen sonuçlar referans alınan standart veya
yönetmeliğe
göre değerlendirildiğinde limit aşımı veya şüpheli bir durum yoksa
sahanın uygunluğu raporlanarak süreç sonlandırılır veya isteğe bağlı
olarak frekans seçmeli ölçüm de yapılabilir. Genişband ölçüm
sonuçları
değerlendirildiğinde limitlerin aşıldığının veya limitlerin aşılma
riskinin
bulunduğunun tespit edilmesi halinde frekans seçmeli yöntem
kullanılarak
tekrar ölçüm yapılması gerekir. Frekans seçmeli ölçüm sonucunda
hem limitlerle daha sağlıklı karşılaştırma yapılması mümkün olur hem
de
birden fazla kaynak olduğu durumlarda hangi kaynak ya da kaynakların
yüksek EMR seviyesine neden olduğu belirlenir. Frekans seçmeli
ölçümler
sonucunda da limitlerin aşıldığı ortaya çıkarsa sahanın uygunsuzluğu
raporlanarak durum ilgili muhataplara bildirilir ve sahanın uygun
hale
getirilmesi için çalışma süreci başlar.
Ülkemizdeki yasal düzenlemelere göre baz istasyonlarının
elektromanyetik
radyasyon açısından uygunluğu iki açıdan değerlendirilmektedir.
Bunlardan birisi baz istasyonu antenleri için denklem (3) yardımıyla
hesaplanan
güvenlik mesafesi içinde bir yaşam alanı olmaması ve yetkisiz
kişilerin bu bölgeye erişiminin engellenmiş olması; diğeri ise
güvenlik
mesafesi dışındaki yaşam alanlarında yapılan EMR ölçümlerinin
sonuçlarının
yönetmelikte öngörülen limitleri aşmamasıdır. Bu kriterleri sağla-
Yrd. Doç. Dr. Ahmet TEŞNELİ
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
111
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
yan baz istasyonlarına BTK tarafından bir güvenlik sertifikası
düzenlenmekte
ve bu sertifikanın baz istasyonunda çevreden görülebilecek uygun
bir noktaya asılması istenmektedir.
=
L
30 P G
d
E
(3)
Şekil 3. Farklı kaynakların ölçülen EMR seviyesi içindeki payları
(Sakarya
Maltepe)
Burada P(W ) anten giriş gücü, G seçilen yöndeki anten kazancı,
L E (V/m ) kaynağın çalışma frekansı için limit değer ve d ( m )
seçilen
yöndeki güvenlik mesafesidir.
4. SONUÇ
Maruziyet değerlendirmelerinin sağlıklı olarak yapılabilmesi doğru
ve
hassasiyeti yüksek ölçüm sonuçlarının elde edilebilmesine bağlıdır.
Bunun
için de ilgili bölgenin titizlikle incelenerek doğru ölçüm
noktalarının
seçilmesi ve ölçümlerin uygun yöntemler kullanılarak uzman kişiler
tarafından
yapılması gerekmektedir. Verici istasyonların çeşitliliği ve
sayılarının
her geçen gün artması bir arada konumlanmış çoklu kaynaklar
içeren sahaların yaygınlaşması sonucunu doğurmakta, elektromanyetik
alan şiddeti ölçümleri daha karmaşık hale gelmekte ve frekans
seçmeli
yöntemler öne çıkmaktadır. Frekans seçmeli ölçüm yöntemleri ile elde
edilen sonuçlar kullanılarak sağlıklı değerlendirmelerin
yapılabilmesi
Elektromanyetik Alanların
Ölçümleri ve Değerlendirilmesi
112
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
için BTK tarafından düzenlenen güvenlik sertifikaları üzerinde yer
alan
teknik bilgilere ek olarak verici istasyonda kurulu antenlerin bakış
açıları,
elektriksel ve mekanik tilt açıları, anten marka ve modelleri,
sektörlerdeki
anten sayıları ve baz istasyonları için her sektördeki taşıyıcı
sayıları
ve bunların frekans listelerine ihtiyaç duyulmaktadır. Antenlerin
kapalı
platformlar içinde bulunabildiği ve antenlere erişimin çeşitli
sebeplerle
her zaman mümkün olmadığı da göz önüne alındığında bu bilgilerin
bir bölümü doğru ölçüm noktasının seçilebilmesi için de önemlidir.
Bağımsız
ölçüm kuruluşları ve araştırmacıların bu bilgilere ulaşmasındaki
büyük zorluklar dikkate alınarak güvenlik sertifikalarının bu
bilgileri de
içerecek şekilde düzenlenmesi veya BTK tarafından bu bilgilere
belirli
kurallar içinde online olarak erişim imkanı sağlanmasına ihtiyaç
bulunmaktadır.
5. KAY NAKLAR
[1] ICNIRP Guidelines, “Guidelines For Limiting Exposure To
Time-Varying
Electric, Magnetic, And Electromagnetic Fields (Up To 300 GHz)”,
Health Physics 74 (4), 494-522, 1998.
[2] ICNIRP Guidelines, “Limiting Exposure to Time-Varying Electric
and Magnetic Fields (1 Hz to 100 kHz)”, Health Physics 99 (6),
818-836,
2010.
[3] Teşneli N.B., Teşneli A.Y., “Occupational Exposure to
electromagnetic
Fields of Uninterruptible Power Supply Industry Workers” Radiation
Protection Dosimetry, pp. 1–10, Dec 2013
[4] Ahmet Y. Teşneli, N. Berna Teşneli, B. Kanberoğlu, Güç Frekan-
Yrd. Doç. Dr. Ahmet TEŞNELİ
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
113
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
sındaki Elektromanyetik Radyasyona Mesleki Maruziyet, XIX World
Congress on Safety and Health at Work, İstanbul Türkiye, 2011
[5] Çevre Orman Bakanlığı, İyonlaştırıcı Olmayan Radyasyonun Olumsuz
Etkilerinden Çevre ve Halkın Sağlığının Korunmasına Yönelik Alınması
Gereken Tedbirlere İlişkin Yönetmelik, Resmi Gazete, Sayı: 27651,
24.07.2010.
[6] Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Elektronik Haberleşme
Cihazlarından
Kaynaklanan Elektromanyetik Alan Şiddetinin
Uluslararası Standartlara Göre Maruziyet Limit Değerlerinin
Belirlenmesi,
Kontrolü ve Denetimi Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete, Sayı:
27912, 21.04.2011.
[7] Teşneli A.Y., Teşneli N.B., Kanberoğlu B., Measurements of
Electromagnetic
Radiation in an Urban Environment, 6th International Workshop
on Biological Effects of Electromagnetic Fields, Bodrum, Turkey,
October 10th-14th 2010.
Elektromanyetik Alanların
Ölçümleri ve Değerlendirilmesi
114
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
115
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
116
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
KATILIMCI LİSTESİ
AD-SOYAD KURUM-KURULUŞ
1 Prof. Dr. Ali AYDIN ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ
2 Prof. Dr. Betül ULUKOL ANKARA ÜNİVERSİTESİ
3 Prof. Dr. Coşkun İKİZLER UFUK ÜNİVERSİTESİ
4 Prof. Dr. Ferit PEHLİVAN UFUK ÜNİVERSİTESİ
5 Prof. Dr. Hasan ERDOĞAN NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ
6 Prof. Dr. İsmail GÜNAY ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
7 Prof. Dr. Recep ÖZMERDİVENLİ DÜZCE ÜNİVERSİTESİ
8 Doç. Dr. Abdullah BAL YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
9 Doç. Dr. Ahmet GÜZEL ONDOKUZ MAYIZ ÜNİVERSİTESİ
10 Doç. Dr.Fatma UÇAR YILDIRIM BEYAZIT ARŞ. HASTANESİ
11 Doç. Dr.Gönül ERDEN HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
12 Doç. Dr. Hasan ALAÇAM ONDOKUZ MAYIZ ÜNİVERSİTESİ
13 Doç. Dr. İsmail ÖZDEMİR DÜZCE ÜNİVERSİTESİ
14 Doç. Dr.Zeynep GÜMÜŞ GAZİ ÜNİVERSİTESİ
15 Yrd. Doç. Dr. A. Yeşim GÖÇMEN BOZOK ÜNİVERSİTESİ
16 Yrd. Doç. Dr. Celal GÜVEN ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ
17 Yrd. Doç. Dr. Hür HASSOY EGE ÜNİVERİSTESİ
18 Yrd. Doç. Dr. Lütfi Saltuk DEMİR MERAM ÜNİVERSİTESİ
19 Yrd. Doç. Dr. Mithat Kısacıklıoğlu HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
20 Yrd. Doç. Dr. Nursel AKÇAM GAZİ ÜNİVERSİTESİ
21 Yrd. Doç. Dr. Özlem ÖZTOPUZ ÇANAKKALE ÜNİVERSİTESİ
22 Yrd. Doç. Dr. Sedat BİLGİÇ ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ
23 Yrd. Doç. Dr. Vedat KIRAY TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ
24 Yrd. Doç. Dr. Zümrüt DOĞAN ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ
25 Uzm. Dr. Recep SARAYMEN ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
117
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
AD-SOYAD KURUM-KURULUŞ
26 Dr. Cebrail GÜRSUL ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ
27 Dr. Coşkun CÜCE BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ
28 Dr. Ezgi GÜVEN GAZİ ÜNİVERSİTESİ
29 Dr.Fatih ALBAYRAK GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ
30 Dr. Mehmet ARSLAN BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ
31 Dr. Nesibe KÖKLÜKAYA GAZİ ÜNİVERSİTESİ
32 Dr.Şevket VATANSEVER GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ
33 Uzman Zeynep KÖKLÜKAYA SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
34 Öğrt. Görevlisi Erhan ŞAHİN SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
35 Öğrt. Görevlisi Murat AYSİN EGE ÜNİVERİSTESİ
36 Öğrt. Gör. Zahide GENÇTÜRK SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
37 Arş. Gör. Ahu TANERİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ
38 Arş. Gör. Evren ARSLAN SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
39 Arş.Gör.Velid ÜNSAL GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ
40 Abdullah TAŞKÖPRÜ FATİH ÜNİVERSİTESİ
41 Ahmet ERDİNÇ BTK
42 Ali Can BAŞCI HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
43 Atilla ARSLAN BTK
44 Bertan DURMAZ TURKCELL
45 Burak BÜCE HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
46 Burak ERGÜN HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
47 Efe ERDAL HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
48 Emre KURU HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
49 Erhan ÇİFTÇİ HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
50 Gökhan KURT BTK
118
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
AD-SOYAD KURUM-KURULUŞ
51 Gökhan TÜRK GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ
52 Hasan TÜRKER MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
53 İlker GAYDALAR TURKCELL
54 Koray ORAL HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
55 Mahmut BEŞİRLİ TRT
56 Mehmet Can KAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
57 Mehmet Ege DOĞAN ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ
58 Mehmet Onur DEMİRTÜRK HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
59 Mustafa DEMİRÖZ SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
60 Neslihan TAŞKÖPRÜ FATİH ÜNİVERSİTESİ
61 Onur TÜRKMEN HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
62 Osman ARICI BTK
63 Ömer Faruk ŞAHİN PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ
64 Özgür KARATAŞ HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
65 Özgür SEVİM HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
66 Resul DOĞAN BTK
67 Sercan CANBOLAT HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
68 Serhat YILMAZ HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
69 Tahir METİN TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ
70 Zekeriya ALTUN Ensoft A.Ş.
119
Elektromanyetik Alanların İnsan Sağlığına Etkileri Çalıştayı 2014
ElektroManyetik Radyasyona Karşı Koruma Kalkanlama Boyaları Kumaşları ve
Ürünler